Blogun yine en acı yazılarından birisi olacak bu. Hayatımın özetinde, beni en yaralayan satır başlarından birisini kaleme alıyorum. Şu yazımda bahsetmiştim. Çok yakın akrabalarım Covid-19 tedavisi görüyor diye. Anneannem onlardan birisi, en kıymetlisiydi. Ama olmadı. Covid-19 tedavisi tamamlanmasına, virüs etkisini yitirmesine rağmen, ilaçların ve virüsün bedenine verdiği hasarı kaldıramadı.
Yirmi günden uzun süredir Kars’ta hastanede yatıyordu. Geçtiğimiz salı günü, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğlen vakti vefat haberini aldık. Eskiden 24 Kasım’da en önce dayımı arardım kutlamak için. Şimdi anneannemin vefatıyla artık her öğretmenler gününde yüreğimiz biraz daha acıyacak. Kutlu olsun demek yerine “başın sağ olsun” demeye cesaret bile edemedim.
Böyle uzaktan uzağa veda etmeyi sindiremedik. Kızıyoruz, biraz isyan ediyoruz bu duruma, bu lanet Covid-19’a. Ama toplum olarak her birimizin de bu pandeminin kontrolden çıkmasında muhakkak payı olduğunu düşünüyorum. En büyük paya sahip olan ise belli, besbelli.
Canım nenem, mekanın cennet olsun. Huzur içinde uyu. Allah rahmet eylesin. Bizlere de sabır versin.