Tag Archives: emlakçı

35 Yaş Doğum Günü – Taşınma İşleri

Tam altı yıl önce, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece, biz evde Utku ve Hazal’la birlikte bardak koliliyorduk. Dört gün sonra 19 Temmuz’da da şu anda oturduğum eve taşındık bir gece yarısı. Ancak aradan geçen altı yıldan sonra işler biraz değişti ve yeni bir ev aramak zorunda kaldık.

Bayramdan önce bu durum belli olunca açıkçası bayram tatili de olması gerekenden daha az keyifle geçti. Bayram dönüşü de artık taşınma konusunu gündeme alıp ev aramaya başladık. Emlak piyasasının çıldırmış olduğu, fiyatların ucunun kaçtığı bir dönemde, bir de kiracı olarak ev bulmak oldukça zordu. Piyasada sahibinden kiralık ev neredeyse yok denilecek kadar azken şans eseri nihayet bir ev, üstelik şimdi oturduğumuz eve de çok yakın bir ev bulabildik.

Sürecin başından beri, bir türlü içimize sinmediğinden ilanlara bakıyor, ancak evleri görmeye gitmek içimizden gelmiyordu. İçimize sinen evlerin de emlakçılarına ulaşamıyorduk. İşte kısmet bu eve imiş. İlk görmeye gittiğimizde oldukça ferah, önü açık, odaları yeterli büyüklükte olan bu daireyi o an tutmaya karar verdik.

Yeni daireyi o gün tutup eve döndük ve mutluluktan gece uyuyana kadar hiçbir şey yapmadım. Sadece uzandım ve TV izledik. Ertesi gün ise toplanmayı bekleyen 3+1 bir dairenin bizi bekliyor oluşu gerçeğiyle yüzleştim. Üstelik içerisinde yüzlerce kitabın, koleksiyon malzemesinin, filmlerin, albümlerin, oyuncakların, alet edevatın olduğu bir odayla birlikte.

Önceki gün doğum günümdü. 19 Temmuz’da, tıpkı altı yıl önce olduğu gibi, yeni bir eve taşınmadım ancak yeni evin elektrik aboneliğini açtırdım 🙂 Taşınma işini ise önümüzdeki haftaya bıraktık. Geride kalan hafta içerisinde evi temizledik, ufak tefek tamiratlar yaptık. Şimdi oturduğum eve göre daha geniş bir çalışma odası olacağı için çok sevinçliyim. Umarım uzunca bir süre keyifle oturmaya devam edebiliriz.

Doğum günü sabahı aksiliklerle başladı. Sular kesildi, kahvaltı yapamadım, tramvay kaçırdım. Ancak iş yerine geldikten sonra aksilikler sona erdi diyebilirim. Öğlen arasında küçük bir sürprizle Halil Abi, Yunus Emre, Pınar, Melike ve çok değerli ÇED ailesi bir kutlama yaptılar. Öğleden sonra ise bu yıl ki stajyerlerimiz beni şaşırtıp küçük bir sürpriz yaptılar. Bu yıl stajyerler açısından oldukça renkli geçiyor. Halen stajlarına devam eden tam 10 tane genç meslektaşımız var.

Öğleden sonra günün son sürprizini Burak Abi önderliğinde, Yerel Yönetim ve Tabiat Varlıkları Şubelerindeki değerli büyüklerim, şube müdürlerimiz ve arkadaşlarım yaptılar. Sevildiğini görmek güzel şey 🙂

Evet, toparlanma ve taşınma süreci devam ediyor. Umarım bir sonraki yazıyı yeni evimde, yeni odamda yazacağım. Aralar biraz uzuyor farkındayım ancak ne yazık ki ancak yaşadığımı yazıyorum. Bu yıl 35 yaşımı doldurdum. Otuzlu yaşlarımın tam ortasındayım. Bazı şeylerin bitmesi için çok az zamanım kaldı. Umarım hayatımın gelecek bölümü ailem ve sevdiklerimle çok daha mutlu geçer. Yeni evde ve yeni manzaralarda görüşmek üzere!

Bir Taşınma Hikayesi

Olan olmuştu artık. Martın ayazında başımız göğe doğru gezindik bir süre. Ancak nafile. Aradıklarımız telefonu açmıyor, açan da mantıksız fiyatları mantıksız ifadeler kullanarak söylüyorlardı. Kimisi 50 metrekarelik evinin gömme dolabını övüyor, fotoğrafına bakıp da farkedince de bir odasının kapısının olmadığını söylüyordu. Aynı densizler, 400 lira kira, 400 lira depozito ve muhtemelen ailesinden gelen kimbilir hangi genin azizliğine uğradığı için seyrek ve sigaradan sapsarı kesilmiş dişlerini göstererip 400 lira hava parasını gülerek peşin olarak istediğini ilave ediyordu.

Soğuğun artık iyiden iyide iliklerimize işlediği dakikalarda topluca ev aramayı bırakıp yakın zamanda çıkılacağını bildirdiğimiz eski eve döndük. Eski ev arkadaşına durum anlatılıp, hesap kitaplar yapıldı. Kim neyi alıp neyi almayacağını söylüyor ve şaşırılacak bir şekilde sükunet içerisinde konuşma devam ediyordu. Nihayet hesap kitap bitirildi. Eski ev arkadaşı kendi payına düşeni ödeyip odasına çekildi.

Akşamın ilerleyen saatlerinde binbir canın binbir delikte nefes aldığı o dakikalarda interneti bulan şahsın dedelerine rahmet okuyup memnuniyetimizi hem kendi kem de kafir lisanında dillendirdikten sonra yüzümüz biraz olsun güldü. Zamanımız az olduğu için artık lanet edip dünyadaki en büyük güce, mutluluğu daim eden, öfkeyi, kıskançlığı el üstünde tutan o varlığa paraya sığındık. Hemen arka sokaktaki emlakçıya gidip bulduğumuz ev ilanı için görüştük.

Evin yeri çok iyiydi. Yani benim tanıdığım bir konumdaydı. Temel ihtiyaçlara yakın olması da bir ayrı güzelliği idi. Bulunduğu kat itibariyle de tercihimiz sayılırdı. Bu emlakçı da mesleğinin kendisine kattığı insani değerlere tamamen bağlı olarak bu 2+1 evi bize 400 liraya kiraladı. Vicdanlı ve merhametli bir kimse olacak ki 400 liralık depozitoyu 4 taksite 300 liralık komisyonu da 2 taksite böldü. O gece yaptığı bu son işle ölmüşlerinin ruhu şad oldu. Bu masrafa hiç yokken bizi sokan iyi aile çocuklarını da alınlarından öptük.

Emlakçının sağladığı bir araçla hemen o gece evi gezdik gündüzün şerriden daha hayırsız olan o gecenin hayrına sığınıp. Evin konumu, apartmanın sakinleri, evin kullanılırlığı ve bilimum özellikleri fevkalade idi. Evi tuttuk.

Ertesi gün kağıt işlerini hallettik. Ancak aydınlıkta gördüğümüz evin karanlıkta gördüğümüz evden ufak tefek farklılıkları vardı. Karbonmonoksit cihazı yoktu, elektrik sistemi sorunluydu, banyoda duşakabinin altından su sızıyordu, çelik kapının lastikleri söküktü ve evin içindeki kapılardan iki tanesi çok kötü durumdaydı. Tüm bu eksiklik ve aksaklıkları emlakçıya bildirip, eski evdeki eşyaları toplamaya başladık. Kısmet bu ya eşyaları toplamak için eve dönerken apartmana taşınan birilerinin atılmak üzere bıraktığı onlarca koliyi gördük. Böylelikle kutu, koli arama derdimiz ortadan kalktı.

Eşyalar toplanıldı, kutular kapatıldı. Taşınmadan bir gece önce sağolsun bir dostumuz iş yerinden haftasonu mesaiye kalmayı göze alarak ticari bir araç getirdi. Tam 3 sefer yapıp kolileri ve ıvız zıvırın hepsini çektik yeni eve.

Taşınma günü geldiğinde, günlerdir insanın içini donduran, en babayiğite bile dededen kalma tumanlarını pantolon altından giydiren soğuktan eser kalmamıştı. Allaha inanlar şükürlerini sundular bu lütfundan dolayı; inanmayanlar da gülümsediler sadece. Üç gün önce en büyük lütufun internet olduğuna dair iddiaya tutuşan eli belindeler, o gün en büyük nimetin asansör olduğuna dair yemin billah ediyorlardı. Tüm eşyayı ama özellikle 4 büyükler çamaşır makinesi, buzdolabı, çekyat ve amortisörlü bazayı kolayca asansözle indirince herkesin keyfi yerine gelmişti. Daha sonra geriye kalan az buçuk eşyayı da kısa sürede indirdik. 20 liraya anlaşılan nakliyeci 5 dakika içinde kapıda oldu. Bizi gözüne kestirmemiş olacak ki adam arabayı caddeye yanaştırıp gözden kayboldu. Ancak iyiden iyiye gaza gelmiş bizler sadece 8 kişi olmamıza rağmen tüm eşyayı yaklaşık 10 dakika içerisinde kamyonete yükledik. 10 dakika sonra nakliyeci geldiğinde şaşkınlığını gizleyemedi. Hemen yeni eve geçtik. Yaklaşık 5 dakikada da eşyayı aşağı alıp sadece 25 dakika da 20 lira kazandığı için sevinen nakliyeciyle helalleşip yolladık adamı.

Bütün büyük parçaları taşıyıp yalnızca çekyatı aşağıda bıraktık. Kadim dostumuz olan o iki kişinin kısmetiydi bu parça da. Üç kıtada 600 sene hüküm sürmüş, elden ele adalet dağıtmış o şanlı imparatorlukla hiçbir alakası olmayan bu yiğitler son parçayı da çıkardıklarında artık taşınma işi haliyle son bulmuş oluyordu.

Acıkan karınları susturmak, açlığı da yalancıktan bastırmak üzere hemen 2.5 litrelik kolalar açıldı, tulum tulum mısır cipsleri misafirlere ikram edildi. O esnada yeni evde bulunan dost ademoğlu sayısı kafilerin şanlı efendi Fatih’in Konstantiniye’yi aldığı yıl 1453’ün rakamları toplamı olduğu için uğursuz saydıkları 13 ile aynı idi. Evet eve 13 kişi yardıma gelmişti. Yazı boyunca bilerek adlarını vermediğim o kişiler; Alper, Emre, Turgut, Volkan, Sercan, Murat, Koray, Merve, Burcu, B. Merve, Uğur, Savaşalp, Duran‘dı. Bu dostların hepsine tekrar tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Hepsi sağolsun, varolsunlar.

Eve eşyaları taşıyıp önceki ev sakinlerinin bıraktığı bir koltuğu ancak parçalayarak atabildikten sonra yerleşme kısmı başladı. Bu esnada eski ev arkadaşından bizim tenezzül edip aldığımız banyo aynasını, kimyacıların ölçüp en fazla 500 ml diyecekleri yumuşatıcının üçte birini ve bir gece hastalanıp apar topar acile götürürken taksiciye ödediği 15 lirayı geri istediğine dair bir mesaj aldık. Gülümseyerek bu işi de halledilecekler arasına yazdık.

Sonuç olarak taşındık sevgili okur.