Koleksiyonda yıllardır öylece durup duran bir İş Bankası Kumbarası vardı. Bu kumbara, anahtarının da olmaması sebebiyle, kutuların içerisinde yıllardır oradan oraya sürüklenerek yaşamına devam ediyordu. Sonra ne oldu nasıl oldu bilmiyorum, Mert bunu ele geçirdi. “Baba bu benim kumbaram olsun” dedi. Ben de onayladım ve güzelce temizledim. Eskiden üretilen pek çok şey gibi, bu kumbara da tamamen metalden üretilmişti ve kullanılan malzeme gerçekten çok iyiydi. Bu durum, kumbarayı birazcık ağır yapıyordu ancak ömürlük bir ürün olarak da gelecek nesillere aktarılmasını sağlıyordu.
Mert, bizden aldığı bozuklukları yavaş yavaş bu kutuya atmaya başladı. Sonra bir gün geldi ve “Paralarıma bakmak istiyorum” dedi. Yavrum benim, saymak değil bakmak istiyormuş. Evet ama anahtarım yoktu ki!
İnternetten bakıp ataçla geçici bir anahtar yapmaya çalıştım, birazcık uğraştım derken zor bela açabildim. Mert paralarına baktı. Ama sonra da şöyle bir sıkıntı oldu: Artık kumbarayı kapatamıyorduk.
Uzatmayayım, bu iş böyle olmaz diyerek internetten İş Bankası Kumbarası anahtarı aramaya başladım. Kargo ücreti de eklenince bir anahtara ödeyeceğim ücret saçma bir hal almıştı. Pekâlâ, biz bunu 3D baskı olarak yapamaz mıydık?
Şansımıza, tıpkı bizim gibi aynı mağduriyeti yaşamış bir kullanıcının bu anahtarın modelini üç boyutlu olarak çizdiğini ve ücretsiz olarak dağıttığını keşfettim. Hemen Kingdom Of 3D’den Süha’ya ulaşıp durumu aktardım. Ufak bir modifikasyonla Süha bu anahtarı baskı olarak üretti.
Baskı çıktıktan sonra heyecanla eve gelip anahtarı kumbaraya soktum. Bingo! Anahtar çalışıyordu. Baskı ürünün dayanımı bir yere kadar olduğu için, kullanırken çok dikkatli ve yavaş davranıyorum. Nihayetinde anahtar da çok bir dirençle karşılaşmadığından kolaylıkla kumbarayı açıp kapatabiliyor. Harika!
Hızımı almışken bu modelleme işini ben neden yapmıyorum ki dedim. Bir süredir açık şekilde kullandığım bir Li-Po pil şarj devresi vardı. Bu devreyi bir kutuya koyup, doğru dürüst bir şarj aletine çevirmek istedim.
Kumpasla devrenin ölçülerini alıp bunu içerisine alabilecek, bir kutu çizdim. Google Sketch Up’ta çok uzun süredir çizim yapmıyordum. Pek çok kısayolu unutmuşum. Türker’den de destek alarak çizimi tamamladım. Yine Süha’ya yolum düştü. Sevgili kardeşim bu baskıyı da kusursuz bir şekilde yaptı. Ufak tefek baskı talaşlarını da aldıktan sonra elimdeki devreye dört dörtlük oturan bir kutuyu hazırlamıştı. Yalnız ufak bir sorun vardı: Ben kutuya kablo deliği açmayı unutmuşum!
O ufak deliği de açtıktan sonra type-C usb ile çalışan bir Li-Po Pil Şarj cihazım oldu. Sorunsuz çalıştığını da test ettim.
Bu kutuyu almaya gittiğimde Süha’nın vitrinindeki ürünlerden birisi çok dikkatimi çekti. Witcher evreninden sevgili Witcher’ımız Rivyalı Geralt bir ateşin başında diz çökmüş düşünüyordu. İlgilendiğimi görünce Süha şovunu yapıp modelin içerisine yerleştirdikleri küçük led lambayı yaktı. Böylece oldukça gerçekçi bir sahneyi kurgulamışlardı. Tıpkı yanan bir alev gibi dalgalanarak yanıyordu minik led. Bu figürü bana hediye ettiler.
Üç boyutlu baskıda yıllardır değişmeyen kalite Kingdom Of 3D’de desteği için teşekkür ederim. Üç boyutlu yazıcı teknolojisi, giderek günlük kullanımda ihtiyacı hissedilmeye başlanan bir teknolojiye evrilmiş durumda. An itibariyle Türkiye’de bu yazıcıların ve sarf malzemelerinin fiyatları birazcık daha pahalı olsa da ihtiyaç duyulan irili ufaklı objelerin ve parçaların anlık olarak üretilmesini sağlayabildiği için bence önümüzdeki on yıl içerisinde evlerin standart bilişim donanımlarından birisi haline gelecektir.