Jules Verne’nin Atlas Tarih’teki Yolculuğu

Ülkemizin yayımlandığı günden beri kalitesini hiç bozmayan, pek çok konuyu ülkemizde tarihi belgeler ışığında ilk kez dile getiren ve özellikle yayımlandığı ilk dönemlerde ciltli olarak yayımlanması sayesinde her sayısı ayrı bir kıymetli olan Atlas Tarih Dergisi’nde elbette dünyanın gördüğü en büyük fantezi bilim ve coğrafya yazarı Jules Verne de kendisine yer bulmuştur.

Blogda önceki yıllarda bunun ilgili çeşitli içeriklere yer versem de özellikle koleksiyoncular ve araştırmacılar için Verne’ye yer veren tüm sayıların derli toplu bir yerde bulunması önemlidir diye düşünüyorum.

Atlas Tarih Dergisi deyince benim aklıma kıymetli büyüğümüz Kansu Şarman geliyor. Bu yazının ortaya çıkmasında kendisi bilmese de en büyük pay ona aittir. Şarman’la önceki yıl İstanbul’da yaptığımız Jules Verne buluşmasında bir araya gelmiş, Jules Verne’nin ülkemiz topraklarındaki ilk baskılarını toplamak yönündeki insanüstü gayretlerine şapka çıkarmıştım. Kansu Şarman, hem bir gazeteci hem bir yayıncı olmanın avantajıyla hayatı boyunca izini sürdüğü Jules Verne’nin bugün bulunması imkânsız pek çok kitabını, çevirisini toparlayabilmiş. Kendisinin Atlas Tarih dergisinin yanı sıra İş Bankası Yayınları’ndan çıkan kitapları da özellikle tarih meraklıları için dikkate değer eserler. İkinci Dünya Savaşı döneminde gerçekleşen bir deniz operasyonuyla alakalı Adamlı Torpidolar kitabı okurken çok keyif aldığım bir kitabıydı mesela.

Neyse biz uzatmadan Jules Verne’e, bu deli dâhinin Atlas Tarih Dergisi’nin sayfalarına nasıl konuk olduğuna bir bakalım.

İlk olarak Ocak 2012’de yayımlanan 10. sayıda kapakta “Jules Verne’nin Türk Kahramanı Keraban Tophane’den Üsküdar’a Karayoluyla Geçti!” başlığıyla verilmiş. Bu yazıyı Alpaslan Akkuş kaleme almış. Ancak ilk sayfada kullanılan görselde “Kansu Şarman arşivi” ibaresi hemen göze çarpıyor. Yazıda Verne’nin Fransız yayıncısı Hetzel’in gravürleri kullanılmış. Sekiz sayfalık makalede oldukça ilginç bilgiler de yer alıyor. Örneğin Keraban Ağa’nın bir inat uğruna Karadeniz üzerinden yaptığı yolculuğun kitabın yayınından elli yıl kadar önce 1817 yılında Trabzonlu Rahip Bıjışkan tarafından tersi yönde yaptığını öğreniyoruz. Bu seyahati kitaplaştıran rahibin kitabı 1969 yılında Türkçe’ye de çevrilmiş.

Yine Atlas Tarih’in Kasım-Aralık 2020’de yayımlanan 66 no.lu 10. Yıl Sayısı’nın kapağında “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah 150 Yaşında – Kaptan Nemo Jules Verne’dir” alt başlığıyla verilmiş. Bu yazı Kansu Şarman tarafından kaleme alınmış olup toplamda sekiz sayfadan oluşuyor. Yine bu sekiz sayfalık içerikten bu romana ilham veren kişinin Jules Verne’ye yazılmış 1865 tarihli mektubuyla Fransız kadın yazar George Sand olduğunu anlıyoruz. Bayan Sand mektubunda “bizi denizlerin derinliklerine götüren bir roman yazın” şeklinde bir dilekte bulunuyor. Birkaç yıl sonra 1867’de Fransa’da tüm Dünya ülkelerinin katılımına açık Evrensel Sergi isimli organizasyonda Verne bir denizaltı görüyor. Hatta ilginç bir bilgi olarak aynı sergiye dönemin Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz ile Şehzade Murat (V) ve Şehzade Adbülhamit (II) de katılıyorlar. Aynı günlerde oralarda bulunan yazarla tanışıp tanışmadıklarını bilmiyoruz ama.

Verne’nin “Kaptan Nemo” ismini bulurken meşhur Odysseia destanından esinlendiğini biliyoruz. Burada “Nemo” ismi Latince kökenli olup “hiç kimse” anlamına geliyor. Romanı okuyanlar da zaten neden böylesi bir isim seçtiğini pekâlâ anlayacaktırlar. Kansu Şarman, yazısında romanın Türkçe dilindeki yolculuğundan da bahsediyor. Bu eserin ilk defa 1891 yılında Ahmet İhsan Tokgöz tarafından Türkçe’ye çevrildiğini öğreniyoruz. Yine yazı içerisinde bir alt bilgi olarak, romanda kısacık değinilen Girit İsyanı’nda, Verne’nin Yunanlıların tarafını tutarak Türklere karşı çıkardığı isyanı anlatan başlı başına bir romanı “L’Archipel en Feu – Takımadalar Yanıyor”un halen Türkçe’ye çevrilmediğinden bahsediyor. Şarman’ın yazısının en güzel yanı ise son kısımda yer alan çok kapsamlı bir bibliyografya içeriyor olmasıdır. Ayrıca Kaptan Nemo’nun beyaz perde uyarlamalarına da değiniliyor.

Bu yazıdan yaklaşık 1 yıl sonra bu defa Şubat-Mart 2022’de yayımlanan 73. sayıda “Jules Verne: 150. Yılında Seksen Günde Devrialem” üst başlığıyla yayımlanmış dergi. Blogda da şuradaki yazımda bahsetmiştim hatta. Burada sevgili Kansu Şarman şov yaparak tam 10 sayfalık bir içerik hazırlamış. Yine bu içeriği bir bibliyografya ile desteklemiş. Kansu Abi’nin bu eseri seçmesi elbette tesadüf değil. Yazılışının 150. yılını dolduran bu roman Türkçe’ye de ilk defa çevrilen Verne romanıdır. Ancak bu ilk çevirinin çevirmeni ne yazık ki belli değildir. Bir parantez açmak gerekirse Jules Verne’in ülkemizde yayımlanan ilk baskıları konusunda Kansu Şarman, öncü bir isim ve referans bir kişidir. Bu yayınlara ait bugün bildiklerimizi büyük ölçüde kendisine borçluyuz. Bilgiyi kendisi için saklamayıp yayımlıyor oluşu sayesinde bizler de faydalanabiliyoruz. Ali İhsan Tokgöz’ün “Matbuat Hatıralarım” isimli kitabını bu sayede öğrendim mesela. Bu eser, Verne’in dilimizdeki yolculuğu için yol gösterici niteliktedir.

Şarman, dergide kaleme aldığı bu yazılarda bahse konu eserlerin yalnızca konusuna değil, dilimizdeki geçmişlerine de detaylı olarak yer veriyor. Dolayısıyla Atlas Tarih’te yayımlanan bu içerikler çok daha kıymetli bir hale geliyorlar.

Ve son olarak geçen ay yayımlanan Mart-Nisan 2024 tarihli 84. sayıda yine kapakta “Balonla Yirmi Dört Dakika – Jules Verne” başlığıyla bir yazı kaleme aldı Kansu Abi. Bu yazı da yine bir Verne romanı (Balonla Beş Hafta) ekseninde yazılmış ve tarihi bir önem taşıyor. Zira Verne’in hayatı boyunca yaptığı ilk ve tek 24 dakikalık balon yolculuğunun macerasını anlatan mektup bu sayıda ilk kez Türkçe’ye çevrilmiş. Mektubu Devrim Çetinkasap orijinal dilinden çevirmiş.

Metnin içerisinden balon maceraları için Verne’e ilham veren kişinin Edgar Allan Poe olduğunu öğreniyoruz. Yine Verne’in dönemdaşı, yakın arkadaşı ve bir fotoğraf efsanesi Nadar’dan da bu yazıda bahsediliyor.

Evet, özetle Atlas Tarih’te bu güne dek yayımlanmış ve benim bulabildiğim tüm Jules Verne içerikleri bunlardır. Eğer gözümden kaçanlar varsa başta Kansu Abi olmak üzere ilgililerin dönüşlerini bekliyorum. Ben Kansu Abi’nin yıllar içerisindeki tüm birikimiyle, Tükçe’de yazılmış en kapsamlı Jules Verne kitaplarından birisini yayımlayacağını düşünüyorum. Kendisine de bir Verne hayranı olarak teşekkür ederim.

Yorum bırakın