İhsan Oktay Anar‘ın, son romanı Galiz Kahraman‘ın yayımlanmasının ardından geçen 7 yılı aşkın sürede şunu anladık ki üstat büyük bir olasılıkla bir daha roman yazmayacak. 2014 yılında yayımlanan son romanı ilk defa, yarı sarhoş bir ruh haliyle Ankara’ya giderken okuyup bitirmiştim. Sonrasında da birkaç defa okusam da o ilk okumanın verdiği ruh halini ve hazzı unutamıyorum. Bana göre en zayıf romanı da olsa, galiba içten içe okuduğum son İhsan Oktay romanı olduğunu sezmişim.
Anar, bu kadar az ürettiği için onun isminin geçtiği ve onun kaleminden çıkan her şey de kıymetli oluyor elbette. O kadar kıymetli ki bazı “sözde” edebiyat dergileri sırf tiraj yapabilmek için kapağa ismini basıyorlar İhsan Oktay’ın. Çeşitli süreli ve süresiz yayınlarda çıkan yazılarını toparladım. Sağda solda tek tük kitaplarda basılan birkaç hikayesini de aldım. Son olarak da yıllar önce yazdığı şu öykü adeta bir hazine gibi bulunup edebiyat ortamlarında bomba etkisi yarattı.
Tabii üstadın özel hayatı da uzun yıllardır özellikle hayranları tarafından merak ediliyor. Kendisiyle ilgili çeşitli gazetelerde birbirlerini kaynak göstererek yayımlanan birkaç röportaj dışında Türkçe olarak yazılmış en kapsamlı bilgiyi “Yerli Bir Postmodern: İhsan Oktay Anar” isimli kitaptan alabiliyoruz. Bu kitap, 2010 yılında Konya’daki Palet Yayınevi tarafından basılmış ve yazarı Ahmet KOÇAKOĞLU. Şu anda kitabın baskısı yok. Nadirkitap.com‘da ise 45 lira ile 150 lirasında değişen fiyatlarda satılıyor. Yazıyı yazmaya karar verdiğim sıralar (bir kaç ay önce) Palet Yayınevi’ne bir e-posta atarak bu kitabın yeniden basılıp basılmayacağını sordum. Kısa bir cevap verdiler: Evet. Ancak herhangi bir tarih söylemediler.
İhsan Oktay Anar’la ilgili olarak yazılan hemen her tezde atıf yapılan müthiş bir yüksek lisans tezi var: İHSAN OKTAY ANAR, HAYATI – ESERLERİ – SANATI. Bu tez, belki de ilk defa İhsan Oktay Anar’la İzmir’deki evinde yüz yüze görüşülerek, sadece kendisiyle değil, eşi Özlem Hanımla da görüşülerek kaleme alındığı için yazarın gündelik hayatına ilişkin çok daha magazinsel bilgileri de içeriyor. Yazarın evinden ve ailesiyle birlikte çekilmiş fotoğrafları da içermesi bakımından çok ama çok kıymetli bir tez. Evet, bu tezin yazarı Ahmet KOÇAKOĞLU, 2008 yılında İhsan Oktay Anar’la yaptığı görüşmenin ardından yayımladığı yüksek lisans tezini düzenleyerek bir de yukarıda bahsettiğim Yerli Bir Postmodern: İhsan Oktay Anar isimli kitap olarak yayımlamış. Yani aslında o kitap bu tezin aynısı. Üstelik YÖK Ulusal Tez Merkezi‘nden de ücretsiz olarak erişime açık!
Tezin devamında, yazıldığı yıl olan 2008’e kadar yayımlanmış olan tüm İhsan Oktay romanlarına (Puslu Kıtalar Atlası, Kitab-ül Hîyel, Efrasiyab’ın Hikâyeleri, Amat ve Suskunlar) ilişkin çok detaylı incelemeler yer alıyor. Bugüne kadar pek çok İhsan Oktay konulu tez okudum ancak bu tezdeki kadar kapsamlısını inanın okumadım. Romanlardaki tüm yer ve kişi adlarına ilişkin bir de indeks içeriyor olmasıyla dört dörtlük bir çalışma!
Tüm İhsan Oktay Anar okurlarının arşivlerinde bulunması gereken bu kıymetli çalışma için, şimdilerde ne işle meşgul olduğunu bilmediğim sayın Ahmet KOÇAKOĞLU’na teşekkür ederim. Onun yerinde olsaydım (belki de yapmıştır bilmiyorum) bu çalışmamı İletişim Yayınları’na sunar ve sürekli basılıp güncellenmesini sağlardım. Kim bilir, belki de şu günlerde KOÇAKOĞLU da kitabının genişletilmiş ikincisi baskısını hazırlıyordur…
Proofhead My Resort 