Pentagram – Makina Elektra Plağım (2023)

Eylül 2022’de Pentagram‘ın 8. stüdyo albümü Makina Elektrika, tüm dijital platformlarda yayımlandığında kendi kendime “biraz daha bekleyeyim CD’si ya da plağı yayımlansın, bloga o zaman bir yazı yazarım” demiştim. Bu bekleyiş aylarca sürüp grubun henüz bir fiziksel baskı (CD ya da Plak) yayımlamaya niyetini anlayınca, bu yıl Ocak ayında şu yazıyı yazarak -yayımlandıktan tam dört ay sonra- albüm hakkında bir inceleme yapabilmiştim.

Ocak’ta yazdığım inceleme yazısını olabildiğince zengin tuttuğum için, şu anda okumakta olduğunuz yazıda da o yazıdaki bilgilerden besleneceğim ve yazıyı yazma sebebim olan albümün plak baskısı hakkında incelemelerde bulunacağım.

Pentagram, Akustik isimli çalışmasından beri tam sekiz ve hatta Ozan Tügen‘le dokuz kişilik bir grup. Bu dokuz müzisyen, Türk müzik tarihinde (yalnızca rock ve metal değil, komple bir müzik tarihinde) ayrı ayrı öneme sahip müzisyenlerdir. Perde arkasında yaptıkları işler, çaldıkları isimler, prodüktörlüğünü yaptıkları gruplar ve müzisyenler, çektikleri klipler, kaydettikleri ve yayınladıkları albümler, kazandıkları başarılar olarak bakınca da galiba Türkiye’nin en celebrity grubu olma sıfatını hak ediyorlar. İşte Makina Elektrika, böyle bir kadroyla kaydedildi. Ocak ayında yazdığım yazıda, albüm henüz fiziksel olarak yayımlanmadığı için prodüksiyon notlarına çok değinemedim. Ancak albümün kadrosu ve prodüksiyon karnesi şu şekilde:

  • Hakan Utangaç – Ritm gitar, vokal
  • Cenk Ünnü – Davul
  • Tarkan Gözübüyük – Bass gitar
  • Metin Türkcan – Solo gitar
  • Gökalp Ergen – Vokal
  • Murat İlkan – Vokal
  • Ogün Sanlısoy – Vokal
  • Demir Demirkan – Solo gitar
  • Ozan Tügen – Klavye, bağlama, cura

Albümde toplam 10 parça yer alıyor. Bu şarkılar neyse ki plağa da eksiksiz olarak aktarılmış. Şimdi diyeceksiniz ki bu ne demek? Pentagram, MMXII albümünü plak olarak yayımladığında, albümdeki en iyi iki parçayı plağa koymamıştı! Bunu hangi sebeple, ne mantıkla yaptılar, bizzat kendi ağızlarından duyduğumuz bir bilgi yok, ancak elbette tahminlerimiz var. Bu tahminlerimizi de birkaç gün sonra Müzik Fanzin Platformu için yayımlayacağımız videoda konuşacağız. Albümün parça listesi, benim şarkılar hakkındaki küçük değerlendirmelerimi de içerecek şekilde şöyle:

  • A1-Bu Düzen Yıkılsın: Single olarak çıktığından beri pek de sevemediğim şarkı. “Davullar çalınsın” kısmı beni benden alıyor(!).
  • A2-Sur: Hem single hem de albümün genelindeki en iyi şarkılardan birisi. Sözleri, melodisi ve akılda kalıcılığıyla harika bir Pentagram şarkısı. “Sonuna kadar taşıyamazsın, dökülür bütün sırlar!”
  • A3-Pride: Parçanın giriş bölümü grubun Unspoken ve öncesi dönemlerine selam çakıyor. Koro vokal sevemediğim için sonrasında gelen kısımlara ısınamadım. Gitar ve davul partisyonları müthiş olan bu şarkıya farklı, agresif bir vokal yazılsaydı parçanın çok daha iyi olacağını düşünüyorum.
  • A4-Revenant: Parça inanılmaz bir enerjiyle, twin pedallar ve Gökalp Ergen’in Slayervari vokaliyle başlıyor. Albümdeki en metal parçalardan birisi derdim ancak nakarat böyle bir enerjiye göre çok ama çok aşağıda kalıyor.
  • A5-Seek and Destroy (Metallica Cover): Ne gerek vardı bilmiyorum. Metallica da bir Pentagram şarkısı coverlamadığı sürece bu şarkıyı sevmeyeceğim. Yaklaşık 7 dakikalık süresiyle albümün en uzun şarkısı.
  • B1-Sensiz: İşte albümün en metal parçası! Çok büyük hayranı olduğumuz Hakan Utangaç’ın vokalleriyle hayat bulan şarkı, ağır aksak bir ritme sahip olsa da gitarların disstortiona boğulduğu, nakaratıyla akıllara kazınan ve olağanüstü “sen-siz” bölümleriyle albümde Sur’la birlikte en iyi Türkçe şarkı.
  • B2-Maymunlar Gezegeni: Albümde ismiyle ve Ogün Sanlısoy vokaliyle öne çıkan orta şeker bir şarkı. Konserde bu şarkıdaki “Hu ha” kısımlarına tüm salon eşlik ediyor. Single parçaları saymazsak, Spotify‘da en çok dinlenen şarkı da bu.
  • B3-Damn the War: Koronun vokale geçtiği bir diğer şarkı. Herkes kendi bölümünü söylüyor. Parçanın en önemli özelliği ise girişteki ve parça içerisindeki yaylı tamburun Cahit Berkay tarafından çalınmasıdır. Yine albümdeki en klas gitar soloları da bu parçada yer alıyor.
  • B4-Dünya (Yavuz Çetin Cover): Albümdeki favorim. Evet enstrümental ancak muhteşem bir cover olmuş. Hem parçanın orijinal ruhunu korumuşlar hem de kendilerinden bir şeyleri katabilmişler. Kendileri de çok sevmiş olmalılar ki konserlerinde intro olarak kullanmaya başladılar. Bu şarkı aslında Yavuz Çetin Tribute albümü için kaydediliyor ancak bu albüme ekleniyor. Solo gitarları, ritm melodileri, davulları ve yapısıyla bayıla bayıla dinlediğim, albümde Sur’la birlikte en çok dinlediğim şarkı budur. Altı dakikalık çalma süresiyle de albümdeki diğer şarkılara göre epey öne çıkıyor.
  • B5-Ödenmez: Pentagram’ın en sevdiğimiz üyesi Murat İlkan’dır. Gel gör ki Makina Elektrika’daki vasat şarkılardan birisi ona düşmüş. Belki de kendi tercihidir, bilemiyorum. Bu parçada gruba bir başka duayen isim Erkan Oğur perdesiz gitar ve kopuzla eşlik etmiş. Ayrıca Murat İlkan’ın eşi Alper İlkan da bass gitarları çalmış.

Çalma süresi 45 dakikadan biraz daha uzun olan albümün üçte birini “Dünya” ile “Seek and Destroy” isimli coverlar oluşturuyor. Plak baskısı neyse ki gatefold yani açılır kapak olarak yapılmış ancak tek plaktan ibaret. İlerleyen dönemlerde belki yeni baskılarda çift plak olarak basabilirler. Hatta biraz daha farklı bir düzenleme yapıp parçaları Türkçe, İngilizce ve cover olarak üç grup halinde disklerin farklı yüzeylerine dağıtabilirler.

Plak, Sony Music ve A.K. Müzik Yapım firmalarının ortaklığıyla yayımlandı. Fotoğraflar ve iç kapaktaki muhteşem kolaj sevgili Levan Uzbay‘ın eseri. Teşekkürler’in de yer aldığı bu müthiş kolajda, onlarca farklı ismin fotoğrafı yer alıyor ve bir süre bakmaya devam edince, bu bakışlar keyifli bir isim bulmaca oyununa dönüşüyor. Arka kapakta ise grubun tamamının olduğu bir fotoğraf yer alıyor ki burada grup üyesi sıfatıyla Ozan Tügen’i de görüyoruz. Eh fazlasıyla hak ediyordu zaten.

İç sayfada en altta “Kemal Kenan Ergen anısına” ibaresi düşülmüş. Gökalp Ergen’in ağabeyi senarist ve yazar Kemal Kenan Ergen tam da bir yıl önce vefat etmişti. Mekanı cennet olsun.

Sony’den çıkan hemen her plak gibi, bu baskıda da ne bir insert, ne bir zarf baskısı görüyoruz. Plağa basılan bir albüm olunca bu tip ekstralara yönelik beklentim daima oluyor. Ya bir özel insert baskısı, bir poster, bir el yazısı mektup, birkaç çıkartma ya da en azından birkaç exclusive içerik için şifre/kod vs. olsun. Ancak nafile. Yurtdışında basılan pek çok plakta müzikseverleri cezbetmek için böyle ekstralar kullanılıyor. Türkiye’de Sony’den çıkan pek çok plakta ise ne yazık ki bunları bulmak çok ama çok zor.

İrili ufaklı eleştirilerim olsa da Makina Elektrika, Pentagram’ın halen kendi kulvarında ülkemizin en iyi gruplarından birisi olduğunun altını çiziyor. Grup son yıllarda Türkiye’nin dört bir yanında konserler veriyor, konserlerinde neredeyse üç kuşağa birden hitap ediyor, her kuşak kendi döneminin şarkılarında daha bir mest oluyor. Olabilecek her şekilde ayrıştırılmaya çalışan toplumda, bu tür müzikal kuşak çatışmaları belki de ayrışmanın en naif yanı olarak kalıyor. İşte Pentagram kendi diskografisinde belki de çoktan birbirinden uzaklaşmış bu jenerasyonları bir araya getirebiliyor. Bu yüzden önemliler ve hala her konserlerinde salonları dolduruyorlar. Ürettikleri her şey için teşekkürler.

Not: Evde plakları ve enstrümanları sahiplenen birisi daha var. Kendi isteği üzerine bu fotoğrafı ekliyorum 🙂

Yorum bırakın