Tag Archives: Dr. Skull

Olaylar: Plak Mecmuası 5. Sayı, Volkan’ın Ziyareti

plakmec053Uzun süredir beklediğim, yolunu gözlediğim olaylar nihayet gerçekleşti sevgili okur. Bunların ilki, halen Türkiye’nin tek plak kültürü dergisi olarak yoluna devam eden, daha doğrusu etmeye çalışan Plak Mecmuası‘nın yine biraz gecikmeli olarak yayımlanan 5. sayısı.

Bir önceki dördüncü sayısı Kasım-Aralık-Ocak (2019) olarak yayımlanmıştı. Aradan beş ay geçtikten sonra Mayıs-Haziran-Temmuz (2019) olarak son sayıyı yayımladılar. Ben de Temmuz ayında almıştım. Bloga yazmak ancak mümkün oldu. Onlar gecikince, ben de birazcık da sitem ederek bloga geç yazıyorum. Öyle görünüyor ki bundan sonra derginin çıkan her sayısına adeta son sayısıymış gibi daha bir önem göstereceğiz.

plakmec052

Zira bu çıkan yeni sayı, şimdiye kadar yayımlanan en iyi sayı olmuş bana göre. Ancak şimdiye kadar ki en iyi kapak kesinlikle değil. Bu sayıda özellikle Dr. Skull‘la ilgili plak haritasının açıklama kısmına bayıldım. Grubun yeniden basılan Rools 4 Fools albümünün plağı için Aptülika tarafından çizilen özel çizimde, Türk Rock ve popüler kültür tarihinin önemli isimlerinin karikatürize edilmiş simaları yer alıyor. Derginin en güzel bölümlerinden biri olan Plak Terzisi bölümünü de Aptülika hazırlıyor. Ayrıca Edip Akbayram ve Queen‘le ilgili (özellikle plakları üzerinden) hazırlanan yazı da çok kaliteli olmuş. Bir diğer dikkatimi çeken inceleme ise dünyanın en meşhur jazz sanatçısı olan Miles Davis‘in albüm kapaklarında yer alan kadınların kimler olduğuna dair yazıydı. “Böyle bir yazıyı ben yazmalıydım” dedim okurken.

plakmec051

Evet, Plak Mecmuası bu yılın ilk baskısını yaptı. Umarım son baskısı olmaz. Bir sonraki sayı için umarım arayı daha fazla açmazlar. Ülkede plak kültürü adına yayımlanan tek dergi bu. Benim tavsiyem üç aylık (ve hatta beş altı aylık) yayımlanan bu dergiyi muhakkak alıp arşivinize koyun. İleride çok kıymetli olacak. Bu yıl, Plak Mecmuası’ndan çok daha fazla beklediğimiz bir şey, birisi varsa o da şüphesiz Volkan‘dı.

mutluluklar

O meşhur kapı arkası pozu 🙂

Amerika’ya yaptığı beyin göçüyle, bizim burada bir dalımızı kırık bırakan, sadece annesine değil, her aklımıza geldiğinde bize de “inşallah bir gün dönecek” dedirten kardeşimiz Volkan’ımız, bu yaz yine kısa bir süreliğine ülkeye döndü. Hayırlı bir iş için döndü, kaşla göz arasında nişanlanıverdi! Gidemedik tabi, aile arasında yaptıkları için ancak aklımız kalmadı da değil. Biz artık tam umudu kesmişken güzel haber, bir akşamüzeri ulaştı: Eskişehir’e geliyorlarmış.

O akşam saat 21.00’e yaklaşırken, aylar ve “tamamlanmamış onca cümleden” sonra nihayet buluştuk Volkan’la. Sanki hiç gitmemiş, sanki az önce Şimşek Sokak‘taymış, sanki her şey 2008’miş gibi oturduk, güldük, konuştuk ve yine güldük. Dostluk ne acayip şey! “Acabasız” seviyorsun, tıpkı o genç yıllarda sevdiğin gibi. Özlemişiz Volkan’ı. Alper de hemen geldi. Maykıl Ceksın‘ın üç üyesi bir aradaydık. Sercan uzaktaydı.

volkangeldi

Nişanlandığı için galiba, pek bir sevimli, pek bir heyecanlıydı. Şaşkınlıkla karışık, ne soracağımızı da bilemedik. Bu buluşmanın böyle plansız olması biraz üzücüydü. Kendi adıma Volkan’la yapmayı düşündüğümüz hiçbir şeyi yapamadım. Olsun. Gece yarısını geçene kadar muhabbet ettik. Sonra, Volkan’la birlikte gelen ailesiyle ve aslında çok iyi bir okuyucum olan Rızvan Teyzemle buluştuk. Gecenin bir yarısı, ayaküstü sohbet etmekle yetindik de ne onların içine sindi, ne de bizim.

Şimdi planımız şu: Önümüzdeki yıl Denizli‘ye, Volkan’ın düğününe ya birkaç gün önceden gideceğiz ya da düğünden sonra birkaç gün kalacağız. New York‘ta yaşayan bir Türk’ün objektifinden “Kölelik hala devam ediyor” tespitini görmeye çalışacağız.

Burada böylece birkaç saati anlattım ama yetmez. Ah Volkan! Sen her zaman apayrı yazıların konusu olacaksın 🙂

Headbang 4’te Neler Var?

headbang4_1.jpgSıkış tepiş masamda oturmuş, belki de haftalar önce yazmam gereken bir yazıyı nihayet yazabilmenin mahcubiyetle karışık mutluluğunu yaşıyorum şu anda. Bir üst rafta duran, şu anda Türkiye’nin en eli yüzü düzgün metal müzik yayını olan Headbang‘in dört sayısına ve hatta dördüncü son sayısına bakıyorum. Bu sayının diğer sayılara göre çok daha kalın olduğunu (220 sayfalık bir ansiklopedi) hemen en başta söyleyeyim. Çağlan Tekil ve arkadaşları, her geçen sayıda kaliteyi daha da yukarıya taşıyarak devam ediyorlar yola.

En kalın sayı olmasının yanında, ilk defa bir Türk Metal ikonunu kapağına taşıması bakımında da dördüncü sayı Headbang’in en önemli sayısı oldu bana göre. Bookazine denilen formatta yayımlanan ancak en nihayetinde bir dergi olan Headbang’in bu sayısında, kapakta Dr. Skull‘un maskotu kuru kafa Vehbi‘nin biraz “makyajlı” bir görüntüsü yer alıyor. Derginin de en iddialı röportajlarından birisi Dr. Skull’la yapılan röportaj şüphesiz. Çok büyük ihtimalle 2019 yılında yerli metal piyasamızdaki en büyük olay Dr. Skull’un yıllar sonra gelen birleşme haberi ve akabinde gelen konser oldu. Dr. Razor ismiyle sahne alan Razor’un müthiş performasına birkaç şarkıda Dr. Skull’un asıl elemanları da eşlik edince tarihi bir gece yaşanmıştı. Velhasıl, o geceye ve grubun en güncel durumuna ilişkin okuyabileceğiniz en kapsamlı röportaj bu sayıda yer alıyor.

headbang4_07 Okumaya devam et