Tag Archives: Ayşegül

Doğaçlama Tiyatro’da “Velvele” Zamanı

Geçen hafta çok sevgili dostumuz İnanç sayesinde oldukça keyifli birkaç saat geçirdik. İnanç ve arkadaşları, 2023 yılına kurdukları Velvele isimli tiyatro topluluğuyla merhaba dediler. Daha önce bünyesinde yer aldıkları tiyatro topluluğunun dağılması sonrasında kendi oluşumlarını kuran Velvele’nin bu ilk sahnesi için oldukça meraklı ve heyecanlıydım.

11 Ocak Çarşamba günü saat 21.00 civarında Eskişehir’in en meşhur mekanlarından Museum Pub’da buluştuk. Fehmi’yle mekana girip bir köşede etkinlik saatini beklemeye başladık. Kısa süre sonra Seçil ve Merve; bir süre sonra da Mustafa ve Betül geldiler. Dakikalar sonra, mekanın üst katında bulunan Erhan Erginsu Deneme Sahnesi’ne çıkmış ve yerimizi almıştık bile.

Alkışlar eşliğinde İnanç, Ayşegül, Erdem ve Alper sahneye çıktılar. Kendilerine rejide Hüseyin eşlik ediyordu. Seyircilerin büyük kısmı, grubu önceki işlerinde severek takip edenlerden oluşuyordu. Yine bir grup seyirci ise hayatlarında ilk defa “doğaçlama tiyatro” gösterisi izlemek üzere gelmişlerdi. Kısa bir selamlaşma faslının ardından 30:15 dedikleri ilk tur oyun başladı. Grup, seyircilerden aldıkları yönelimler ve anahtar kelimelerde o anda oluşturdukları senaryoyu her defasında kısalan 60-30-15-7-3-1 saniyelik sürelerde oynadılar. Elbette kahkahalar eşliğinde!

Her bir turu ekipten birisi sunuyor, sunucu aynı zamanda seyirciyle olan iletişimi sağlayıp oyunu kuruyor, diğer oyuncular ise karşılarına o anda çıkan bu yönelimlere göre performanslarını sergiliyordu. Doğaçlama tiyatro türü, izleyen seyirci için de neyle karşılaşacağını bilemediği ve sürprizlerle dolu bir atmosferde geçtiği için oldukça keyifli oluyor. Seyirciler, bazen grubu köşeye sıkıştırmak için oldukça zor yönelimler verebiliyorlar. Gecenin en iyi yönelimlerini ise bence Merve verdi. Merve’nin verdiği yönelimleri ekip olarak hatırlayıp hatırlayıp güleceğiz 🙂

Devam eden turlarla ekip Flört isimli tur için Gökçe isminde bir seyirciyi sahneye davet etti. Misafirin de sahnede oldukça rahat davranıp oyunu yönlendirmesi ve beylerin canlandırdığı ruh halleri sayesinde yine izlerken yerlere yatıran bir tur oldu bu.

Bana göre en zor turlardan biri dörtlü dönme adını verdikleri tur. Bu turda da sahneye Nilsu isminde bir seyirci çıktı. Bu turda her bir ikili arasında başka bir kurgu oynandığı için hem izlerken hem de oynarken oldukça kafa karıştırıcı oluyor 🙂

O gece sahnede her biri farklı toplam yedi tur oynanmış. “Mış” diyorum çünkü ben dördüncü turun sonunda Mert rahatsızlandığı için ayrılmak zorunda kaldım. Diğer üç turda da enerjiyi hiç düşürmemişler. Mustafa’nın dediğine göre, prömiyer için oldukça iyi bir gösteri olmuş. Ayrıldığım ana kadar benim de fikrim bu yöndeydi zaten.

Evet, Velvele grubu Museum Pub’da 18 Ocak 2023 Çarşamba günü de saat 21.30’da sahne alıyor. Tiyatro seven, bu enerjinin içerisinde yer almak isteyen, “belki ben de yapabilirim?” diye kendi kendine soran herkesi bekliyorlar. Sevgili dostumuz İnanç’a ve Velvele ekibine başarılar dilerim. 2023’te de çok güleceğimiz belli oldu!

https://www.instagram.com/velvelesanat/

Şile Ağva Kerpe Kefken Gezisi

Şu yazımda anlattığım düğün macerasından sonra, dönüş yolunu biraz daha eğlenceli hale getirmek niyetindeydik. Düğünün ertesi sabahı erkenden yola çıktık. Hedefimiz sırasıyla Şile, Ağva, Kerpe ve Kefken‘e gitmekti.

Gittiğimiz düğünün gerçekleştiği Tekirdağ‘dan İstanbul‘a dönüşümüz çok problemsiz oldu. İstanbul’da ise köprü trafiğine takıldık. Bakım çalışması nedeniyle müthiş bir yoğunluk vardı. Planımız şu şekildeydi. Önce Şile’ye uğrayacak, ilçe merkezinde biraz dolaşacaktık. Sonra Ağva’ya uğrayacak, eğer denizi ve plajı beğenirsek biraz denize girecektik. Daha sonra o gece konaklayacağımız Kerpe’ye geçecektik. Ertesi gün ise Kefken’e uğrayıp buradan Ceyhun‘u geri İstanbul’a uğurlayıp biz yola devam edecektik.

kefkenmap

Rotamız

Böylece üç araçlık bir konvoy olarak yola çıktık. Elbette İstanbul’da, o trafikte bunu yapmak fazlasıyla zor bir olaydı. Arabanın yakıtı da azalınca Alper, Koray, Merve ve benden oluşan ekibimizle bir istasyona girdik. Burada hem yakıt aldık hem de bozulan sinyallerden birini tamir ettik. Tam hareket edecektik ki Alper’in telefonunun olmadığını fark ettik! Arabanın altını üstüne getirmemize rağmen telefon çıkmadı. Defalarca aradık, telefon çalmasına rağmen ne biz sesini duyduk, ne de bir başkası cevap verdi. Galiba yolculuğumuzun ilk hırsızlık olayıyla karşı karşıyaydık. İstasyondaki çalışanlardan yardım istedik. Alper, araçtan inmeden telefonuyla oynadığını çok iyi hatırlıyordu. Galiba yakıt alıp lavaboya gittiğimiz sırada birileri aldı diye düşünmeye başladık. Son çare olarak kameralara bakmaya karar verdik. Tam o anda aracın ön kısmında göğsün üstünde telefonu gördüm. Beyefendi, telefonu tamamen sessize alıp oraya bırakmış ve unutmuş. O kısım da camın en önüne denk geldiği için görememişiz.

sile01sile02

Böylece hırsızlık heyecanımızı yatıştırıp yol devam ettik. Geldik çıktık Şile’ye. Özgür bize öncülük etti. Girdik Şile’ye. Lan bomboş bir yer. Denizin içerisinde birkaç güzel kayalık ve bir burçtan başka bir şey yoktu. Okumaya devam et

Ülkü ve Sercan’ın Düğünü

sercono02

Söz konusu Sercan olduğunda akan sular duruyor elbette. Bu bloga her yıl bir başka dostumuzun, kardeşimizin düğün haberini yazıyorum. Yaşıtlarımızın, okul arkadaşlarımızın hemen hepsi birer ikişer evlenmeye, evli olanlar da çocuk sahibi olmaya başladılar. Tüm bu kalabalık grup içerisinde Sercan’ın yeri çok ayrıdır. Blogun, çok az sayıdaki “Çok Yazarlı” yazılarından birisine daha hoş geldin sevgili okur. Düğün şimdi başlıyor.

Sercan, belki de birkaç sene önce evleneceğine kendisi bile şüpheyle bakarken hayatının aşkını buluverdi. Olaylar çok hızlı gelişti. Bizler daha Ülkü‘yü birkaç kere görebilmişken ve hatta hala tanışmamış olanlar varken, Sercan davetiyeyi yollayıverdi Whatsapp‘tan!

Okumaya devam et