Tag Archives: Victoria Francés

Çerçeve Koleksiyonum

Dolunay‘da yayımladığım şu videodan sonra, pek çok güzel yorum aldık. Bir kişi ise beni şaşırttı ve video benim ve Alper‘in gözüktüğü kısımdaki çerçeveleri özellikle sordu. Bu soru gelince, bende fark ettim: Evin her yerinde asılı bir sürü çerçevem ve aslında her birinin de güzel hikayeleri var. Bu yazıda, aslında bir tür koleksiyon da denilebilecek bu çerçevelerden bahsedeceğim.

Yazı içerisinde birbirinden farklı tam 19 tane çerçeve yer alıyor. Her biriyle ilgili açıklamayı ise resim yazısı olarak ekledim. Mobil cihazınızdan girdiğinizde bu açıklamalar hemen görselin altında yer alacak.

ce01

Bin parçalık bir puzzle bu. Merve evlenmeden önce yapmış. Eve astığımız ilk çerçevelerden birisi. Departure of the Winged Ship isimli tablonun çizeri ise Vladimir Kush isimli Rus sürrealist ressam.

ce02

Bu evdeki en siyah çerçeve ve çalışma. Bu çalışmayı 2018 yılı Mart ayında yapmıştım. İsmi “Ay’ın Üzerinde Yaşamak“. Kendi ürettiğim ilk çerçevelerden biri olması bunu benim içim ayrıca çok değerli kılıyor.

Okumaya devam et

2000 Parçalık Puzzle Bitti: On Yıllık Bir Olay!

yapboz

Efsane bir projenin daha sonuna geldik sevgili okur. Müthiş bir heyecanla yazıyorum bu satırları. Bundan tam 10 yıl önce, bir doğum gününde Merve‘ye hediye ettiğim 2000 parçalık yapbozu, tam beş farklı evde, beş farklı başlama girişiminde bulunduktan, her başlama girişimi aylarca sürüp ya devrildiği için ya da sonu gelmediği için hüsrana uğradıktan sonra nihayet geçtiğimiz günlerde bitirdik. Üstelik aradan geçen onca yıla rağmen tek bir parçası bile kaybolmamıştı!

Yıllar önce, biz üniversitedeyken çevremizde inanılmaz bir yapboz furyası vardı. Belki de sosyal medya bu kadar etkin değildi, insanlar bazı şeyleri yapmaya daha az üşeniyordu. Gerçek bağımlılar hariç, kim oturup 2000 parçalık bir yapboza başlamak ister ki?

yapboz00O dönem Merve’nin de sürekli bir yapboza başlama isteği vardı. Ben de doğum gününü fırsat bilip “alabilecekken en büyüğünü alayım” diyerek bulabildiğim en büyük ve aslında en çekici yapbozu aldım. Hiç unutmuyorum, D&R‘da yapboz modellerine bakarken bir kutunun yanında görmüştüm bu modeli. HEYE‘nin Victoria Francés serisinin 2000 parçalık tek ürünü olan “Leaves” isimli modelin zorluk derecesi “extreme” idi. 2008 yılında üretilmişti. Bittiği zaman 68 cm x 96 cm ebadında muazzam bir tabloya dönüşüyordu. Mağazada görevli kız “Dikkat edin, bu 2000 parçalık” demişti. Zorluğunu falan düşünmeyip, o anda çok hoşuma gittiği için hemen sipariş vermiştim. Birkaç gün sonra da gidip almıştım. Hediye ettiğim anı ve sonrasını da hatırlıyorum. Merve tedirginlikle dolu bir ses tonuyla “İki bin parça mı?” diye sormuştu. Mutlu da olmuştu elbette.

Eh, bu mutluluk kutuyu açıp yüzlerce küçücük parçayı görünce uçup gitmişti. Bakın, bir işe başlarken “o ilk an” belki de en önemli an. Korkarak başlarsanız, geçmiş olsun. Büyük ihtimalle başarısız olacaksınız. Tıpkı benim yıllar süren Calculus maceram gibi.

Neyse, uzatmayayım. Merve bu yapbozu mezun olana kadar (2012 yazı) bitiremedi. O dönem kaldığı iki farklı evde yapmaya çalıştı. Olmadı. Sonra topladı Ankara’ya götürdü. Oradaki evinde başladı. Olmadı. Sonra ben aldım Eskişehir’e benim eve getirdim. Olmadı. Sonra evlendik, oturduğumuz ilk evde başladı. Yine olmadı. Hatta ben taşıma işini kolaylaştırmak için puzzle halısı aldım. Ancak çerçeveyi ve modelin içerisinde yüzün bir kısmını yapabildik. Halıya sarıp kaldırdık. Üzerinden tam 4 sene geçti. Şu anda oturduğumuz evde, Ocak ayında yine serdik ve yapmaya başladık. İşte bu son girişimimiz olağanüstü oldu! Nihayet beş farklı evde geçen macera sona erdi.

Yapbozun, 2000 parçadan oluşması bir zorluktu. Ancak en büyük zorluk değildi. En büyük zorluk, yer yer simsiyah görünen ve modelin neredeyse yarısını kaplayan kısımların yapılmasıydı. Siyah kısımları yapabilmek için ne yalan söyleyeyim alttan bir kılavuz kullanmak durumunda kaldık. Modeldeki görseli büyüterek parçaları yerleştirirken yardım almaya çalıştık. Bazen birkaç parça, bazen ondan fazla parça ekleyerek günler geçti. Oturma odamızın zemininde aylarca yattı. Eve gelen misafirlere önden uyarı yaptık, ikaz ettik takılıp bozmasınlar diye.

Son parçayı koyduğumuz sabah geldi çattı. Ah, o ne büyük bir mutluluktu… Bu yılın en büyük projelerinden biri sona ermişti işte. Şimdi işin keyifli kısmı başlıyordu: Yapıştırma kısmı.

yapboz03

Puzzle’la birlikte, on sene önce aldığım yapıştırıcıyı nihayet kullanabildim. Yarım bardak suya bir paket yapıştırıcıyı döktüm ve iyice karıştırdım. Yarım saat kadar dinlendirdim. Böylece yapıştırıcı saydamsı bir renge büründü.  Daha sonra üzerini iyice tozdan arındırdığım yapbozun üzerine sünger ile sürmeye başladım. Kuruması için bir gün bekledim. Daha sonra ise üzerine aynı boyutlarda bir başka kartonla örterek çerçeveciye doğru yola çıktık. Sağ olsun Alper’in sayesinde gidip varabildik. Modelin içerisindeki renklerle uyumlu olacağını düşündüğümüz gül kurusu renginde bir çerçeve tercih ettik. Tüm bu süreci anlatan bir video hazırladım ve aşağıya ekledim:

Eskişehir’de Atatürk Caddesi üzerideki “Palet Çerçeve“, her zamanki gibi mükemmel bir iş çıkardı. Her türlü sanatsal çerçeve işlerinde tereddütsüz tercih edebilirsiniz.

Bu yapbozu yaparken çok az kişi yardım etti bize. O kahramanlara teşekkür ederim. Kalbimdesiniz.

yapboz04

Yapbozun bitmiş hali