2023 Yılımın Özeti

Koskoca bir yılı, büyük bir felaketi, Cumhuriyetimizin bir asrını geride bıraktık. Çok şeyler yaşadık, çok şeyler okuduk, dinledik ve izledik. Çokça ders çıkardık. Dostlarımızdan vazgeçmedik. Blogun artık geleneksel bir hale gelmiş olan 2023 Yılımın Özeti yazısı başlıyor.

Mesleğimde 11. yılı ve Eskişehir’deki işyerimde 6. yılımı geride bıraktım bu yıl. Meslek hayatımın en sıra dışı yıllarından birisiydi bu sene yaşadıklarım, yaşadıklarımız. Şubat ayının henüz ilk günlerinde yaşanan deprem felaketi öyle aylarca konuşulmadı. Genel seçim atmosferiyle ana akım medyada depreme dair hiçbir negatif haber göremez olduk. Diyar diyar Anadolu gezen programların hiçbiri, o taraflara uğramaz oldu. Ülkecek, kaybettiğimiz onbinlerin acısını kolay unuttuk gibi görünüyor. Neyse. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Geride kalan yakınlarına ise baş sağlığı ve sabırlar diliyorum.

Çalıştığımız kurumun bu büyük afette en önemli görevleri üstlenmesi dolayısıyla, yılın ilk yarısında pek çok arkadaşımız deprem bölgesinde çeşitli zamanlarda görev yaptılar. Benzer şekilde il içindeki çeşitli birimlerde de mesai arkadaşlarımız görevlerini başarıyla yerine getirdiler. Her birine bu fedakarlıkları için teşekkür ederim. Onlar, bu yaraların sarılmasındaki gerçek kahramanlardır.

Bu yılın en önemli gündemlerinden birisi de elbette taşınma sürecimiz oldu. Temmuz 2016’dan beri oturduğumuz evimizden Temmuz 2023’te taşındık. Bu yeni evimize taşınma süreci biraz sancılı oldu ama nihayet birkaç ay içerisinde yerleşme sürecimiz bitti.

Bu yıl blogda 52 yazı yer almış. Bu da hemen hemen her hafta için bir yazı demek. Esasında haftalık iki yazı yazabilmek çok ama çok daha güzel olurdu. Ancak mevcut sorumluluklar bunun önüne geçiyor. Çünkü ailem, iş ve Mert Ekin‘in sorumluluğu şu an için buna izin vermiyor. Yazmış olmak için yazmayı istemiyorum. Hele hele yapay zekaya yazdırmak gibi bir saçmalığı ise asla tercih etmeyeceğim. Çünkü bu blogun, 2008’den beri yayında olmasının sebebi zaten yazmaya olan ilgim ve sevgim. Mert’in ilgi ve oyuna olan ihtiyacı yaşıyla orantılı olarak arttığından, yazmak ancak onun rüya gördüğü zamanlarda mümkün olabiliyor. Üstelik annesinin çalışma koşullarından dolayı hafta sonlarında da yazıp çizmeye pek vakit kalmıyor. Pek çok kişi için blog yazmak artık demode ve zahmetli bir uğraş. Modasının geçtiğini düşünebilirsiniz. Ancak yine de blogların halen “anlatmanın en iyi yolu” olduğunu düşünüyorum. Buna en yakın şey ise podcastler. Özellikle konsept podcastlerin son birkaç yıldır tutkunuyum.

Şimdi birazcık 2023 yılı blog istatistiği verelim. Bu yıl blogda en çok okunan yazılar Madeni Para Koleksiyonum: 1 TL ve Yıl Serileri, İyi Bir Münazara İçin İpuçları ve Avatar – Arayış (Çizgi Roman) oldu. Bu yıl yazdığım yazılar içerisinde en çok okunan ise I. ve II. Dünya Savaşları Kitap ve Film Önerileri isimli yazım oldu. Blogda en çok tıklanan görsel yüksek lisans diplomam olmuş. Ancak ilginç bir şekilde bu görselin yer aldığı yazının okunması sayısı o kadar da yüksek değil.

Bu yıl bloga en çok ziyaretçiyi ilginç bir şekilde Facebook göndermiş. İkinci sırada Instagram yer alıyor. Blogun Instagram hesabı instagram.com/myresortblog/ kişisel hesabımdan daha hareketli bir şekilde yayına devam ediyor. Ancak takipçi sayısının artması için pek bir çalışma yapmadım. Bu sene kendime bir hedef olarak blogun Instagram takipçi sayısını arttırmayı koyuyorum. Bir detay olarak da esasen Whatsapp durumları üzerinden de blogu takip ettiğini bildiğim pek çok arkadaşım olmasına rağmen Whatsapp üzerinden kaç kişinin geldiğini göremiyorum ne yazık ki.

https://www.instagram.com/myresortblog/

Eveet, sıra geldi aylık maceralarımıza. İşyerinde tuttuğum günlükten de destek alarak ay ay yaşadıklarıma olabildiğince kısa notlar halinde yer vereceğim. Belki siz de kendinize rastlayabilirsiniz.

Arif Sağ – Electric Anatolia Plağım

Yaklaşık 3 yıldır severek dinlediğim bir şarkı var. Altın Gün grubunun Kolbastı isimli şu şarkısı. Şarkıyı çok sevip biraz araştırınca aslında bu şarkının, Arif Sağ’ın “Şu Samsunun Evleri” isimli elektrosaz icrasına Barış Manço’nun Dereboyu Kavaklar şarkısının sözlerinin yazılmasıyla oluşturulan bir düzenleme olduğunu öğrendim. Dereboyu Kavaklar’ı zaten biliyordum da Şu Samsun’un Evleri de neyin nesiydi?

Kısa bir internet araştırmasından sonra, Arif Sağ’ın 1973 yılında çıkardığı “Şu Samsunun Evleri (Kolbastı) – Osman Pehlivan (Püfde)” isimli kırkbeşlikte yer alan bu enstrümantal parçanın ülkede kaydedilmiş en iyi elektrosaz kayıtlarından birisi olduğunu anladım. Topkapı Plak firması aynı kırkbeşliği sınırlı sayıda üretimle 2010 yılında yeniden piyasaya sürmüştü üstelik.

O günden sonra parçanın peşini bırakmadım. Eski ya da yeni basım fark etmeden peşine düştüğüm kırkbeşlikleri ne yazık ki bir türlü bulup da alamadım. Bir antika sitesinde kapaksız ve hayli yorgun kondisyondaki ilk baskısı için 2450 TL fiyat istiyorlardı. Az önce baktım, hala istiyorlar. Discogs platformunda Amerikalı ve Kanadalı satıcılar 2010 baskısı için oldukça yüksek fiyatlar yazmışlardı. Gerçi adamlar haklıydılar, sınırlı baskı sonuçta…

Neyse, böylece aradan zaman geçti. Önceki gün Donkişot Sahaf’ın kapısından içeri girerken, görmeyi beklediğim son şeyi gördüm: Arif Sağ’ın Electric Anatolia isimli yepyeni baskılı bir toplama plağını! Plağın kapak resmi, 2010 yılında basılan kırkbeşliğin kapağıyla aynıydı. Arif Sağ’ın o ince bıyıklarıyla gencecik olduğu fotoğrafı. Burak ve Hicri Abi’ye aceleyle selam verip long play’e uzandım. Arka kapaktaki parça listesinin en başında, işte orada “Samsunun Evleri” yazıyordu.

A1	Samsun’un Evleri	3:43
A2	Osman Pehlivan	3:49
A3	Misket	3:04
A4	Topal	2:57
A4	Arzu Kızım	3:20
A6	Halkalı Şeker	2:46
A7	Salın Da Gel	1:57
A8	Dıv Dıv	2:14
	Toplam	23:50
B1	Dımbıllı	3:13
B2	Hüdayda	4:36
B3	Emmioğlu	2:59
B4	Çubuk	2:46
B5	Berber	2:06
B6	Metelik	2:54
B7	Sarı Zeybek	2:18
B8	Dahlek	1:57
	Toplam	22:44

Electric Anatolia toplama albümünde yer alan parçalarda Arif Sağ’a, gitarda Zafer Dilek eşlik ediyor. Albümde iki parçanın (Dımbıllı ve Hüdayda) aranjeleri Zafer Dilek tarafından yapılmış (film müzikleri). Ayrıca A1, A2, B1 ve B2 parçaları haricindeki diğer parçalar bas gitar ve vurmalı çalgılarla yeniden düzenlenmiş. Albümün koruma naylonu üzerinde “Arif Sağ & Zafer Dilek Electric Anatolia – Kemal Sunal Film Müzikleri Psychedelic Saz” ibaresi yer alıyor. Ancak benim aldığım plak, ikinci el olduğu için bu etiketi neden sonra internetteki katalogda görebildim. “Kemal Sunal Film Müzikleri” ibaresi ticari olarak albümü sattırabilmek için konulmuş olsa gerek. Bence yanlış bir seçim, çünkü müzikal kalite olarak Kemal Sunal’ın gölgesinde kalabilecek bir albüm değil. Tıpkı Osman İşmen’in albümleri gibi. Bu enstrümantal parçalar o dönem çok sevildi ve tutuldular ama kullanıldıkları filmler çok iyi olduğu için değil, parçalar çok iyi olduğu için.

Özellikle 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’de “film müziği” alanı gelişmeye, bu alanda çalışan besteciler ve müzisyenler bilinir hale getirildi. İnternetin bu yönde pozitif bir katkısı olduğunu söyleyebilirim. Eskiden bir filmde güzel bir melodi duyunca o melodiyi bir daha duymak için illaki o filmin o sahnesini yeniden izlemek gerekiyordu. Ancak internetin yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar internette “Tarkan film müziği”, “Kurtlar Vadisi müzikleri” şeklinde aramalar yapmaya başladılar. Filmlerin ve dizilerin müziklerinin yer aldığı albümler, bu dönemde yaygın olarak basılıp piyasaya sürüldü.

Konuyu Arif Sağ’dan ve Electric Anatolia’dan fazla saptırmayalım. Albüm Mega Plak ve Topkapı Plak firmaları tarafından LP formatında, 180 gr vinil olarak üretilmiş. Çok kaliteli bir gatefold (açılır) kapak tasarıma sahip. Ön kapakta Arif Sağ’ın ikonik ince bıyıklı fotoğrafı, arka kapakta ise parça listesiyle birlikte müzisyenlerin kısa birer biyografileri Türkçe ve İngilizce olarak yer alıyor. Plağın iç zarfı da yine kalın kağıt malzemeden üretilmiş. Üzerinde ön ve arka kapak baskıları yer alıyor. İç kapaklarda ise albümün yapım bilgileri ile alternatif bir albüm kapağı yer alıyor. Albüm kapağı rengiyle, fontuyla kısacası bir bütün olarak tasarımıyla tam da parçaların kaydedildiği yetmişlerin izlerini yansıtıyor.

Akademisyen, yazar, virtüöz (bağlama), eski milletvekili ve Türk Halk Müziği sanatçısı olma kimliklerinin çok ötesinde, Arif Sağ yetmişli yıllarda ürettikleriyle Türk Müzik tarihinin önemli isimlerinden biri olmayı başarabilmiştir. Seksenli yıllardan itibaren halk müziğiyle iç içe geçmiş ve kendisini derinlemesine tanımayanlarca esasen türkücüler arasında sayılmaya başlanmıştır.

Electric Anatolia, plak severler için güzel bir arşiv ürünü. Üretiminde emeği geçen herkese, Mega Plak ve Topkapı Plak firmalarına teşekkür etmek gerekiyor. Bir özel teşekkür de sevgili arkadaşım Burak (Donkişot Sahaf) için gelsin.