Tag Archives: sedat hoca

Çal, Söyle, Gökyüzüne Bak

Hasret beni cayır cayır yakarken
Bedenimde buzdan bir el yürüyor.
Hayaline çılgın çılgın bakarken
Kapanası gözümü kan bürüyor…

moonmad004Recaizade’nin oğlu için yazdığı bu dizeler, birkaç gündür yine aklımda. Sonun başlangıcı olduğundan mıdır nedir, okudukça içim eriyor, canım sıkılıyor. İş yerinde beni görsen, masamın üzerinde yılların notları öylece duruyor. Oraya iliştirmişim, gözüm kayıyor sürekli. Açıp okuyorum. Okuyorum da işte, keşke okumasaydım diyorum. En mutlu anların ve en hüzünlü anların manifestoları bunlar.

Dolunay, önceki gece muhteşemdi. Dün gece ise sislere gömüldü. Göremedim pek. Ama ayın bu vakti geldiğinde parmaklar kıpırdamaya başlıyor, engel olamıyorum. Dikkat ediyorsan bu iş giderek geleneksel bir hal almaya başladı. Çok eskiden, blogda günlük özetler yazardım. O dönem nedense böyle bir trend vardı internet blogculuğunda. Sonradan haftalık özetlerin daha verimli olduğunu fark ettim. Ancak yıllar geçtikçe işten güçten, günlük vırt zırt durumlardan dolayı günü gününe yazabilmek epey zorlaştı. Son beş yıldır aksatmadan yazdığım dolunay yazıları, zaman içerisinde edebi bir lisandan daha ortalama bir lisana büründü. Anlattığım o edebi aşk ya da ismine ne dersen de, giderek aylık bir hesaplaşma ve günah çıkarma ritüeline dönüştü.

Önceki ay, çabucak geçti. Son yazdığım yazıdan bu yana, daha çok sağlık problemleriyle uğraştık. Yakın zamanda bir hastalık atlattım. Bir hastalığı da halen yaşıyorum. “Bir Reflü Macerası” isimli yazıyı yazmaya yakın zamanda başlarım. Canıma okuyor ya hadi bakalım.

Ne zamandır koleksiyon işiyle uğraşamıyordum. Bu sıralar yeniden ufak tefek kitap ve albüm toparlama işlerine girdim. Epey efsane kitaplar ve albümler geçti elime. Kokusu çıkar yakın zamanda, burada da görürsün.

moonmad003

Geçen hafta sonu çok hareketli başladı. Cumartesi günü “Avrupa Hareketlilik Haftası” kapsamında harekete geçtik. Çalıştığım kurumdan, Hasan Polatkan Bulvarı’na, Migros’un önüne kadar uzun bir tur yaptık. Epey de kalabalıktı. İş yerinden hemen hemen tüm arkadaşlarla birlikte sürdük. Çok uzun süredir görmediğim Sedat hocamla da görüşme fırsatı oldu ayrıca. İnanılmaz mutlu oldum.

moonmad002Tur bittikten sonra eve geçtim. Öğlen saatlerinde iki misafirim geldi: Eren Abi ve Serkan Abi. İş yerinde bir müzik grubu kurduk sevgili okur. Belki de en başından beri hayalim olan, bu eğlenceli projeyi nihayet hayata geçirebiliyoruz. Planımız birkaç popüler şarkıya ilave olarak eski, kıyıda köşe kalmış ve ana melodileriyle akılları baştan alan parçaları yorumlamak. Umarım güzel şeyler çıkacaktır.

Hayat bize daha iyisini verene kadar, çalıp söylemeye, dinlemeye devam sevgili okur. Başla türlü ne bu aşk biter ne de ben dayanabilirim.

moonmad001

Ben

 

Mezun Oldum!

İki günlük sevinç gösterisinden sonra nihayet yazabiliyorum. Bu başlığı atabilmeyi tam 4 senedir bekliyordum lan! Evet, 20 ocak 2012 cumartesi günü, Anadolu Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü‘nden teorik olarak mezun oldum. Diplomamı falan daha almadım ama.

1. Sınıfta ben

Bu yazı sizlere benim normalde 8 dönem yani dört sene ama benim için 9 dönem süren Çevre Mühendisliği eğitimim hakkında bilgi vermek için hazırlanmıştır. İçerisinde çeşitli bilgi ve değerlendirmeler olacaktır. İlk olarak bu 9 dönem ve 4 yaz okulu boyunca aldığım dersleri listeledim aşağıya. Dersin adının önünde yazan kredisidir. Üzeri kırmızı ile çizgiliyse o dönem o dersten kalmışım demektir. Eğer dersin adı koyu ile yazılı ise o dersi AA ya da AB ile geçmişim demektir.

2007-2008 Güz Dönemi

  • 7,5    Calculus I (Genel Matematik I): Lanet ders.
  • 3,0    Technical Eng.I (Tek.İng.I): Ozan Hoca ile bu ders sayesinde tanıştım.
  • 6,0    Fizik I: Fizikten zaten nefret ederdim, bu dersle nefretim tavan yaptı.
  • 1,5    Fizik Laboratuvarı I: Resmen bir kabustu. Asistanlar bize pislikmişiz gibi davranıyorlardı.
  • 6,0    General Chemistry I( Genel K.): Eftade Hoca ile tanışma sebebimdir. Kimyayı hep sevmişimdir.
  • 2,0    Kültürel Etkinlikler: Hayatımın en kültürel dönemidir.
  • 4,0    Türk Dili: İhsan Oktay Anar‘ı bu ders sayesinde tanıdım.
  • 2,0   Atatürk İlke. ve İnk. Tar. I: Tarihi hep severdim, yine sevdim. Şaduman Halıcı‘ya hayran oldum.

2007-2008 Bahar Dönemi

  • 3,0 Introduction To Environmental Eng.: Garip bir dersti ama sevmiştim.
  • 6,0    Fizik II: Fizikten tamamen soğumuştum. Lanet etmiştim.
  • 1,5    Fizik Laboratuvarı II: Kabus Part. II idi. Gene aynı davranışlara maruz kalıyorduk.
  • 1,5    General Chemistry Laboratory: Çok sakardım lan ben.
  • 6,0  General Chemistry II(Genel K.): Kimyayı hep sevdim. Bu biraz zordu ama.
  • 4,5  Teknik Resim: Zakir Poyraz hocamın ellerinden öperim. Gayet keyifle geçtim bu dersi.
  • 7,5    Calculus I (Genel Matematik I): Ucu ucuna kalmıştım.
  • 2,0   Atatürk İlke. ve İnk. Tar. II: Şaduman Hoca bir efsanedir. Tarih II ise daha keyiflidir.
  • 4,5    Bireylerarası İletişim: Bu dersi AA ile geçmek hiç de zor değildi. Taa ki o talihsiz ana dek.

2007-2008 Yaz Dönemi

  • 7,5    Calculus I (Genel Matematik I): Param boşa mı gitti lan diye üzülmüştüm.

2. Sınıfta Alper ben Emre

2008-2009 Güz Dönemi

  • 2,0  Türk Sanat Müziği: Danyal Mantı hocamıza buradan sevgiler. Sağolsun varolsun.
  • 7,5    Calculus I (Genel Matematik I): İllallah dedim!
  • 4,5    Fundamental of Infor.Tech: Hehe çok kolaydı lan 🙂
  • 2,0    Technical English II (Tek.İng.: Evet, yavaş yavaş mühendis mi olıuyorum sorusunu sormaya başlamıştım.
  • 3,0  Çevre Kimyası Laboratuvarı I: İşte. İşte benim en sevdiğim derslerden birisi. O raporlar meğer gelecek yılların habercisiymiş.
  • 4,5    Çevre Kimyası I: Çok iyi, çok sıkıntısız geçtim. Savaş Hoca‘ma saygılarımı iletiyorum.
  • 3,0  Economics (Genel İktisat): Mükemmel bir ders daha. Halen aklımdadır hocanın verdiği örnekler.
  • 3,5   Materials Science: Emrah Hoca bu okuldaki en kral hocalardan birisidir.
  • 3,0    Topluma Hizmet Uygulamaları: 100’den değil de 90’dan AA aldığıma üzüldüğüm tek derstir.

Topluma Hizmet Uygulamaları dersi için şarkı hazırlarken

2008-2009 Bahar Dönemi

  • 4,5    Çevre Mikrobiyolojisi: Mikrobiyolojiyi seviyorum.
  • 2,5  Çevre Mikrobiyolojisi Lab.: Mikrolaboratuvarını da sevdim. Yalnız bir kere hasta oldum Eşerşiya yiyerek.
  • 4,5   Environmental Chemistry II: Bu dersin kitabını çok severdim garip bir şekilde.
  • 3,0 Environ. Chemistry Lab. II: Laboratuvarları hep sevmişimdir. Bunu da sevdim.
  • 4,5    Ekoloji: Arzu Hoca ile tanışmamı sağlayan ders.
  • 4,5  Statics Strength of Materials: Turgut‘un çok büyük desteği ile geçtim. İlk vizeden sıfır alıp ikincisinden 60 alıp da geçtim.
  • 4,5 Linear Algebra and Numerical Methods: Ucu ucuna tırmalayarak, ite kaka geçtim. Ama geçtim! Erdem Hoca ile bu derste ilk defa tanıştık.

2008-2009 Yaz Dönemi

  • 6,0   Fizik II: Metin Hoca‘nın sayesinde fiziğe yeniden saygı duydum.
  • 7,5    Calculus I (Genel Matematik I): Sedat Hoca kraldır.
3. Sınıfta Murat ile girdiğimiz seçim

3. Sınıf Matra Projesi toplantısı

2009-2010 Güz Dönemi

  • 3,5   Computer Program. in Engineering: Matlab‘ı çok sevdim, çok  da rahat geçtim.
  • 6,0  Unit Operations and Proces. I: Çok zor geldi, öyle böyle zor gelmedi yani.
  • 4,0   Su ve Toprak Kirliliği: Serdar Hoca‘yı işte bu derste sevdim.
  • 3,0   Temel İşlemler ve Süreç. Lab.I: Laboratuvarları çok sevdim. Bu laboratuvar epey zorladı ama geçtim.
  • 3,0   Fotoğrafçılık: Güzel bir ders, tavsiye ederim.
  • 4,5  Hidroloji: Malesef bu derste birşey öğrenemedim. Ucu ucuna ancak geçebildim.
  • 6,0 Akışkanlar Mekaniği: Mantığını çözdüğümde final sınavı bitmişti.
  • 4,0    Almanca I: Sertan Gür‘ü bu sayede tanıdım. Ich bin Mesut.

Volkan'la birlikte aldığımız yegane ödül

2009-2010 Bahar Dönemi

  • 4,5    Su Temini ve Atıksu Uzaklaştırma: Yılmaz Muslu ve kitapları.
  • 3,0 Temel İşlem. ve Süreç. Lab. II: Efsane olup zirvede bıraktım, laboratuvar defterini kapattım.
  • 4,5 Air Pollution (Hava Kirliliği): Hava derslerini çok zor anlayabildiğimi keşfettim.
  • 4,5   Çevre Mühendis. Bilişim Tekno.: Serdar Hoca’dan tez almaya bu ders sayesinde karar verdim.
  • 4,5  Enerji Üretiminden Kaynaklanan Çevre Sorunları: Okul hayatım boyunca aldığım en iyi derslerden biriydi. Çok araştırıp çok şey öğrendim.
  • 3,0    İstatistik: Zorlanırım diye korkuyordum ama rahat geçtim.
  • 4,5   Termodinamik: Çok zor oldu ama geçebildim. Tabloların hastası oldum. Ayrıca Yunus Çengel‘in kitabına da hayran oldum.
  • 6,0    Temel İşlemler ve Süreçler II: Çok ağır geldi. Acayip geldi bu ders.

3. Sınıf Yaz Okulu Savaşalp Volkan Seval

2009-2010 Yaz Dönemi

  • 7,5    Calculus II (Genel Mat. II): Yazık oldu. Üzüldüm.

4. Sınıfın en yoğun zamanları

2010-2011 Güz Dönemi

  • 6,0  Unit Operations and Proces. I: Zorlandım ama affetmedim, çaat diye geçtim.
  • 6,0  Akışkanlar Mekaniği: Mantığını anladığımı söylemiştim. Rahat geçtim.
  • 6,0    Katı Atık Yönetimi: İşte en zorlayıcı ama bana en faydalı olan derslerden biri daha. Çok iyi bir deneyim oldu bana.
  • 4,5  Air Pollution Control: Hava derslerini anlayamadığımı keşfettim. Ama suç kitaptaydı ben de değil.
  • 4,0    Su Arıtımı Projesi: Zevkli derslerden birisiydi. Yusuf Hoca‘ya baba demeye başladık.
  • 4,5    Environmental Modelling: İlk vizeden 20 alıp ikinci vizeden 85 aldım. Öyle geçtim.
  • 3,5    Wastewater Engineering: Ben sevdim bu dersi sizi bilemem.
  • 3,0    Çevre Müh. Bitirme Projesi I: Hehe.
  • 3,0  Küçük Ölçekli Atıksu Arıtma Sistemleri: Bir diğer faydalı seçmelilerdendi bu ders de. Herkese tavsiye ederim.

Volkan ve Savaşalp

2010-2011 Bahar Dönemi

  • 4,5  Differential Equations): Tek seferde çaatt diye geçtim. Laplace ve Yılmaz Dereli sağolsun.
  • 6,0    Temel İşlemler ve Süreçler II: Affetmedim bu sefer. Çok onurlu geçtim.
  • 4,0    Atıksu Arıtımı Projesi: Bu ders de iyiydi.
  • 6,0   Çevre Yönetimi: Proje kısmı çok zorladı. Arcgis öğrendik biraz da, o açıdan iyiydi.
  • 3,5  Tehlikeli Atık Yönetimi: Fena değildi. Ama Katı Atık kadar sevemedim.
  • 3,0    Suların Yeniden Kullanımı: Kolay bir dersti. İkili dağıtım sistemi mantığını aklıma soktu.
  • 6,0    Çevre Müh. Bitirme Projesi II: Hahaha.
  • 4,5  Computer Aided Engineering Design: Kesinlikle alınması gereken bir ders. Otoket herkese lazım.
  • 4,5    Çevre Politikaları: Ethem Torunoğlu‘nu tanıma şansını elde ettim.

2010-2011 Yaz Dönemi

  • 7,5    Calculus II (Genel Mat. II): Ölüyordum az daha. havale geçirdim.

2011-2012 Güz Dönemi

  • 7,5    Calculus II (Genel Mat. II): Efsane oldum.

Buradaki tabloya baktığımda en başarılı yılımın son sınıf olduğu görülüyor. Hatta öyle ki son sınıfın ikinci dönemini 3.06 ortalama ile bitirmişim. O yaz Calculus II’den kalmasaymışım Onur Belgesi bile alabiliyormuşum. Her sene yaz okuluna gelmişim ama bir tek ikinci sınıfın yaz okulunun faydasını görmüşüm. Calculus I ve Fizik II derslerini bu yaz vermişim. Ayrıca ilk stajımı da o yaz yapmıştım. Son stajımı da 4. sınıfın yazında yapmıştım. Arkadaşlara tavsiyem stajlarını 2. ve 3. sınıfın yaz aylarında yapmalarıdır. Son senelerini mezuniyet telaşına bıraksınlar.

Bu dört yılda beni zorlayan dersler Calculus I, Calculus II, Temel İşlemler I ve Temel İşlemler II olmuştur. Bu dört ders benim dengemi o dönemlerde altüst etmiştir.

Serdar Hocamızla

Aşağı yukarı her hocamla aram çok iyidir. Her birine burada saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Ancak danışman hocam olması sebebiyle Ülker Hoca‘nın, sonsuz yardımlarından dolayı Ozan Hoca’nın, yapı olarak çok benzediğimizi düşündüğüm için Serdar Hoca’mın yeri bende çok ayrıdır. Müfide Hoca‘nın da kimsenin açıkça dile getirmediği herşeyi üzerine basa basa söylemekten hiç çekinmediği ve mesleğimizi bu kadar savunduğu için yeri ayrıdır. Bölümümüzde

Ozan Hocamızla

istisnasız tüm hocalarımı sever, saygı duyarım. Şu dört senede en az sevdiğim dersler Fizik I, Fizik II, Calculus I, Calculus II, Hidroloji, Bireylerarası İletişim ve Hava Kirliliği Kontrolü dersleridir. Bu dersleri sevemeden geçtim. Kendimi olayın tamamen dışında hissettiğim tek ders ise Diferansiyel Denklemler dersi olmuştur. Zaman zaman Hava Kalitesi Kontrol dersinde de bu şekilde hissettiğim anlar oldu.

Bu dört yılda en keyif alarak geçtiğim dersler bitirme tezi, Katı Atık Yönetimi, Çevre Yönetimi’nin proje kısmı, Temel İşlemler Laboratuvarı II’nin projesi, Fotoğrafçılık, Almanca I, İnkilap Tarihi I ve II, Türk Dili, Teknik Resim, Temel Bilgi Teknolojileri, Türk Sanat Müziği, İktisat, Topluma Hizmet Uygulamaları, Mühendislikte Bilgisayar Uygulamaları, Bilgisayar Destekli Tasarım, Enerji Üretiminden Kaynaklanan Çevre Sorunları dersleri oldu. Unuttuğum bir iki ders olabilir.

Eğitimimi su konuları ağırlıklı olarak aldım. Tezimi de yine su ile çalışarak yaptım. Dolayısı ise sucu oldum. Sucu olmasam belki Katı Atık konularıyla çalışabilirdim.

2009 Bahar Şenliği

Okuldaki 5 senemde de Bahar Şenlikleri‘ne katıldım. Bunların son 3 senesinde çeşitli aksiyonlara girdik. Eğlendik epey. 201120102009 Son yılımızda yaptığımız tramvay halen bölümde durur 🙂

Beş buçuk yıllık üniversite hayatımın en süper zamanı hazırlık zamanıydı. Bir yıl boyunca hiçbir şey yapmadım. Hiçbir şey yapmadım diyorum! En zor ve

2010 Bahar şenliği: Sercan Merve ben

sıkıntılı zamanı da dördüncü sınıf zamanıydı. Çünkü zaten zor olan dördüncü sınıf derslerine ilaveten alttan Temel İşlemler ve Süreçler dersi ile Akışkanlar Mekaniği dersleri alıyordum. Yaz geldiğinde zihnen ve bedenen bitmiş tükenmiş durumdaydım.

2011 Bahar Şenliği Seda Ben Tramvay Alper Ahmet

Ben Akif Hoca Alper Volkan

Asistanlarımızın hepsi ile aram iyi olmuştur. Ancak halen daha Akif Hoca‘nın yeri bende ayrıdır. Hatta Alper’de de ayrıdır. Akif Hoca bizim Akif Abi’mizdir.

Bizim dönemin tek derli toplu fotoğrafı

Dört yıl içinde teknik gezilerimiz de oldu elbette. Bunlar içerisinde en iyileri İzaydaş Teknik Gezisi ile barajlara yaptığımız teknik gezi oldu.

Dört yılda en çok utandığım an Tehlikeli Atık vizesinden 5 aldığım zaman ile Kimya II dersinde Eftade Hoca’nın yerine o derslik Malzeme Mühendisliği’nden gelen bir hocanın bana kızması oldu. Öldüm yerin dibine geçtim.

2011 Mezuniyet Emre Turgut Ben Alper En İyi haber fotoğrafı ödülü.

En mutlu olduğum an ise Alper ve Emre ile birlikte Çevre Yönetimi dersinin sunumunda birinci olduğumuz an oldu. Emre’yi o kadar mutlu ve kontrolden çıkmış olarak görebileceğim bir başka an daha yoktur. Öğrenciliğimizin en mutlu dönemleri Alper, Selma ve Emre ve Turgut’la kantinde langırt oynadığımız zamanlardı. İş yükü olarak en yoğun olduğumuz zaman dördüncü sınıfın ikinci döneminde ilk vizelerden sonraki dönemdi. Benim moral olarak en bitik olduğum zaman dördüncü sınıfın yaz okulu zamanıdır.

2006 Yılı Hazırlık Ergin Ben Mert

Üniversite hayatımın en eski arkadaşları sırasıyla Mert, Ergin ve Volkan’dır. Birinci sınıfta da Alper’le tanıştım. İkinci sınıfta da Sercan’la ve Koray’la tanıştım. Sercan o zaman şişmandı.

Çevre Mühendisliği eğitimi öyle akılsız salakların söylediği “çevrede okusam 5 ortalama yaparım” gibi birşey değilmiş bunu gördüm sevgili okur. Zor yani hakikaten emek istiyor, hata kabul etmiyor. Sürekli çalışman lazım. Boşlasan olmuyor, bir vizeden düşük alsan sıkıntı oluyor, üstelik bizim bölümde devamsızlık da çok ciddi sorun. Adamın gözünün yaşına bakmıyor.

Mezuniyet için 240 kredi gerekiyor. Benim 255 kredim var. Bunu da ekstradan aldığım seçmelilere borçluyum. Evet, ben mezun oldum. Vatana millete hayırlı olsun.

Halkı selamlayarak bitiriyorum.

Yazdığım uzun yazılardan birisi oldu bu farkındayım. Hepsini okuyana da helal olsun 🙂 Yorum olarak hepsini okudum yazan ilk beş kişiye Proofhead My Resort kupası vereceğim. Buraya kadar sıkılmadan okuyan eşe dosta okura sonsuz teşekkürler.

EKLEME: Facebook’tan da sevincime ortak olan herkese teşekkürler.

Herkes sağolsun varolsun

Nihayet Calculus II’yi Geçtim!

Aslında mezun da oldum. Ama şu an şu durumda Calculus II‘yi geçmek benim için çok daha onurlu ve gurur duyulacak bir durum oldu. Ben bir tabuyu yıktım. Evet, Calculus II’den geçilebiliyormuş.

Adam's Calculus

Hazırlıktayken bir gün Mertler’e gitmiştik. O zaman birinci sınıfta olan Mert’in ev arkadaşı ve kuzeni Alper‘in Calculus kitabını görerek hayatıma Calculus olgusunu sokmuş oldum. Nereden bilebilirdim ki bu ders benim tüm üniversite hayatım boyunca başımın belası olacaktı…

Birinci sınıfın ilk döneminde Calculus I dersini ilk defa aldım. Dersin ilk haftasında hayatım boyunca öğrendiğim matematiği özet geçtik. Dersin İngilizce olması, sanal sınıf denilen bence o saçma sistem falan derken dersten inanılmaz soğudum ve korktum. Dersin sıkıcılığı yetmezmiş gibi bir de cumartesi günleriydi. Dolayısı ile iyice işkenceydi bizim için. O dönemin sonunda tüm arkadaşlarım gibi ben de bu dersten kaldım.

Birinci sınıfın ikinci dönemi dersi bu sefer başka bir hoca, Ömer Hoca verdi. Bu sefer de dersleri akşam 5-7 arası koymuşlardı. Akşamın bir köründe dersten çıkıyorduk. Bu dönemde de hiç beklemediğim bir şekilde bir vizeden sıfır almıştım. Bu dönemin sonunda ben bu Calculus I dersinden yine kaldım.

O sene yaz okulu ilk yaz okulum olacaktı. Sadece Calculus I aldım. her gün okula geldik gittik o yaz. Dersi Ömer Hoca açmıştı o zaman, ama ilk vizeden sonra hoca değişince ben yine afalladım ve o yaz da kaldım. O yaza dair unutamadığım bir şey, hocanın final günü koridorun bir ucuna geçip oturması ve sınavdan çıkanlara bakmasıydı. Rezil olmuştum yine.

İkinci sınıf başlamıştı tabi dolayısıyla. İkinci sınıfın ilk dönemi yine şans eseri hiçbir dersimle çakışmadığı için Calculus I’yi yine aldım. Ama bu dönem ne oldu ne bitti hiç hatırlamıyorum, kaldım yine.

O günden sonra bir daha dönem içerisinde Calculus almamaya yemin ettim. Bu esnada Lineer Cebir ve Sayısal Yöntemler dersini geçmiştim. İkinci sınıfın yaz okulunda bu sefer yine Calculus I dersi aldım. Bu yaz okulunda Calculus I’yi Sedat Hoca verdi. Hayatımda ilk defa Calculus dersi beni bu kadar sıkmadı, boğmadı ve ben Sedat Hoca’nın tüm sınıfa hediye ettiği o üç puanın sayesinde dersi nihayet DD ile geçtim. O zaman ki mutluluğumu şu yazımda yazmıştım. Dersi nihayet 5. alışımda geçebilmiştim.

O yazdan sonra akıllanıp artık sadece yaz okullarında Calculus almaya karar verdim. Üçüncü sınıfın yaz okulunda Calculus II’yi ilk defa aldım. İlk vizeye kadar dersi bambaşka bir hoca veriyordu, Nuray Hoca. İlk vizeden nasıl oldu naptım ne ettim bilmiyorum sıfır aldığımı görünce benim moralim, adaptasyonum faan kayboldu gitti. Vizeden sonra dersi yine  benim efsane hocam Sedat Hoca vermeye başladı. Her ne kadar kurtarmaya çalışsam da olmadı. Kaldım dersten sevgili okur. Şu yazımda da o zaman kaldığımda hissettiklerimi yazmışım.

Bir sonraki yaz, yani geçen yaz, yine yaz okulunda yine Calculus II alıyordum. Bu yaz okulunda dersi Nuray Hoca veriyordu. Yaz okuluna çok umutlu başlamıştım. Ara sınavdan düşük alınca epey bir depresyona girdim. Çünkü okul uzayacaktı böyle giderse. O dönem yaşadıklarımı şu yazımda ve şu yazımda anlatmışım. Sonuç malesef hüsran olmuştu ve ben yine Calculus II’den kalmıştım. Bu lanet ders hayatımı mahvediyordu, üstelik okulumu da uzatıyordu.

Bu sene ilk dönem mezun olabilmek için geriye tek dersim kaldığından sadece Calculus II dersi aldım. Ayrıca özel öğrenci olarak yüksek lisansa da yavaştan başlayabilmek adına iki ders de yüksek lisanstan almıştım. Neyse dönem başladı. Dersleri çok büyük titizlikle dikkat ediyor ve çalışıyordum. Dersi de en çok çekindiğim hoca veriyordu. Ne olduysa olmuştu ve yine ben bu dersin ilk vizesinden 13 almıştım. Bu kötü haberden kısa bir süre sonra da almayı beklediğim onur belgesini Calculus II yüzünden alamadığımı öğrenince ben yine bir depresyona girdim.

Ama bu iş artık çığrından çıkmıştı ve kontrol altına almam gerekiyordu. İkinci vizelere giremeyince rapor alıp telafi sınavına girdim. Telafi sınavı normal sınavdan farklı olarak yazılı oluyordu. Bu sınava çalıştım epey. Ama bu sefer çok kontrollü çalıştım. Sağolsun dersin asistanı Mehmet Hoca da beni epey cesaretlendirdi. Çok büyük bir heyecanla telafi sınavına girdim. Bu sınavdan 41 almıştım ve özgüvenim tavan yapmıştı. Artık yavaş yavaş bu dersi geçebileceğime inanıyordum ama hala geçen yazdan dolayı tedirgindim. Bu arada dönem içerisinde olduğumuz kısa sınavlar da fena değildi. İlk iki kısa sınavdan da 42 almıştım. Son kısa sınava ikinci vizeden aldığım notun gazıyla girdim ve tam 85 aldım! Bugüne kadar Calculus’a dair hiçbir şeyden bırak 85’i, 45’ten yukarı not alamamıştım. Bu şekilde hesaplayınca tam 20 puanım oluyordu. Hocanın geçme notu olan DD’yi de ortalama 30 civarına vereceğini hesaplıyordum. Zira sınıfın da ortalaması çok kötü idi. Bu durumda geçebilmek için  %45 etkili final sınavından 25 alsam ucu ucuna yetiyordu. Korkarak ve büyük bir tedirginlikle ders çalışmaya başlamıştım. Daraldığım zamanlarda dört yıl boyunca geçtiğim zor dersleri, Diferansiyel Denklemler dersini tek seferde geçtiğimi falan düşünüyordum. Gitar çalıyor, Sabhankra dinliyordum. Sınav gecesi uyuyamadım.

Sınav sabahı titreyerek yerime oturdum. Mert‘le gözgöze geldik. Deniz‘le helalleştik ve sınav başladı. Kağıda baktım ve önce biraz afalladım. Sonra yavaş yavaş açıldım lan. 20 soru vardı. İçimden “6 tanesini çöz, mezunsun olum” diyordum. Yaklaşık bir saat bu gazla yola devam ettim. 11 soru çözmüştüm ama korkuyordum lan yanlış manlış olmasın diye. İşte o noktada da imdadıma sınava asistan olarak giren iki hocam koştu. Çok gerginleşip artık ağlamaklı olduğumu görmelerinden midir nedir, Esra Hoca önce geldi sakin ol dedi. Sonra sınav bitti artık diyerek çıkmaya yeltenince Zerrin Hoca gözleri ile oturmamı ve devam etmemi işaret etti. İyi ki de etmiş! Oturunca çözemediğim bir soruyu başka bir yöntemle çözmeyi denedim ve oldu! Ve başka bir soru daha çözdüm formülü hatırlayıp. Dolayısı ile Zerrin Hoca’nın o hareketi bana iki soru daha kazandırdı. Artık sınavın sonuna doğru kağıdımda 13 soru işaretli olarak teslim ettim. Herkesle helalleşip çıktım.

Üstte duran iki kitap benim geçen yaz ve bu dönem tuttuğum ders notlarımdan, çözdüğüm açıklamalı sorulardan, uygulama sorularından, çözümlü quiz sorularından ve notlardan çıkardığım kısa notlardan oluşmaktadır. Alttaki kitap ise dersin kendi kitabıdır.

Tam bir hafta süründüm sevgili okur. Aklımda o sınav ızdırabıyla takılmaya çalıştım. Sonra cuma günü öğlen okulda durakta beklerken Yalçın‘ın telefonundan Mert aradı ve müjdeyi verdi: Sınavda 13 sorumdan 3 tanesi yanlış olmuş, bende 50 almışım ve harf notum da CC düşmüş. Yani bir Calculus vizesinden aldığım en yüksek notu alarak Calculus II’yi geçmişim. Hem de CC ile! Bu haberi de bana üniversitedeki ilk arkadaşım, Calculus illetiyle ilk defa beni tanıştıran insan, Mert vermiş oldu. Mert’in kendisi de benimle birlikte geçmiş ve bu defteri kapatmış oldu.

Şimdi durup düşünüyorum ve bu dersleri geçme sürecinde bana en büyük yardımı dokunan arkadaşım Levent‘e; Sedat Hoca’ya (verdiği güvenden ötürü), Nuray Hoca’ya (geçen seneki yardımlarından dolayı) ve Mehmet Hoca’ya (cesaretlendirdiği için) teşekkür ederim. Ben Calculus II’yi geçtim sevgili okur.

Proofhead In Da Staj – 3

Üçüncü hafta da başladı sevgili okur. Bu hafta yine ilk birimimize döndük. Bu gün yanımıza bir dostumuz daha katıldı: Bora! İyi oldu Bora’nın gelmesi.

Bugün akşama kadar ÇED Raporu inceledik. Sonra Bora ile muhabbet ettik.  Bora’nın da eski metalcilerden olduğunu öğrendim mesela 🙂

Ayrıca şu yazımda yazdığım keşfimi de Bora sayesinde yaptım.

Dört gün sonra sevgili okur, yaz okulu başlıyor. Bugün ders seçtim. Calculus II aldım bir tek. Zaten tek kalan dersim de Calculus II. Bu dersi verip mühendis olacağım. Bu yaz Sedat Hocam yok ne yaparım bilmiyorum. Hepimiz yaradana emanet, kurbanlık misali gidip geleceğiz bakalım. Yaz okulu 170 küsür lira tutuyor. Bakalım bu kardeşin nasıl bir bütçe ayarlaması yapacak da bu yaz hedeflerini gerçek kılacak…

 

Ejderhaları Seviyorum!

Ejderha

Bugün başladım yeni tema üzerinde çalışmaya. Başlığın size anımsatacağı üzere gözümün önünde bir ejderha olsun istiyorum lan. Onu ayarlamaya çalışıyorum işte. Bu arada fotoğrafçılardan halen daha ses çıkmadı. Galiba iş yine başa düştü 🙂 Bakalım onu da ayarlayıp koyarım birkaç güne. Ama beni anlatabilecek bir fotoğraf ne olur ki lan diye düşünüyorum cevabı bulamıyorum. Bu yeni temayı çok sevdim gerçekten. Diğer temada elim ayağım bağlıydı. Ama bu öyle değil; maşallah diyim çok fazla avantaj veriyor bana.

Bugün Volkanların yeni Macaristanlı arkadaşlarının yanına uğradım. Mesaj atmış çocuk. İnternetleri bozukmuş bir de klozetle ilgili bir sorunları varmış. İnternetle ilgili sorunu çözdüm. Hem de nasıl biliyor musunuz? Modemi açıp kapattım. O kadar! Lan ne biliyim, Dünya’nın herhangi bir yerinde yaşayan bir internet kullanıcısı bunu biliyordur değil mi? Yoksa bu resetleyince düzelme olayı Türkiye İnternetine özgü bir durumdur? South Park‘ta bile bölüm vardı lan bununla ilgili. (Sezon 12 Bölüm 6: Over Logging)

Her neyse, interneti aşırı uğraşlarım (!) sonucunda düzeltince klozete de baktım. Klozetin de çok ilginç bir şekilde yukarıdaki musluğunun vanası ve musluğu çalışıyordu. Ancak sorun arkadaki depoyu dolduran vananın çalışmıyor olmasıydı. Yoktu yani, hiç bir şekilde çalıştıramadım. Çocuklara da bir süre idare etmelerini, oradaki bir kovayı kullanmalarını söyledim. İyi yaptım. Sonra ayrıldım. Oradan eve dönerken işte aklıma az önce anlattığım ejderha konsepti geldi.

Lan kardeşime helal olsun! Yani cidden olsun. Bizim sitenin bir takım abidik gubidik işlerini malumunuz para ile tutulan bir takım insanlara yaptırıyoruz. İşte sitenin duvarlarının dibinde biten otları yoldurmak, kuyu kazmak falan gibi. Kardeşim de gidip yöneticiyle anlaşmış bu seferki ot yolma işi için. Sitenin dört köşesindeki (total uzunluk olarak 300 metre yok) otları 30 liraya yoldu bugün. Üstüne üstlük bir de ihale aldı, bahçede bir köşede yığılı duran en fazla iki el arabası çakıl taşını da yine ücret karşılığında alıp başka bir yere dökecek. Sen ne yaptın Mesut? Anca evde otur salak salak.

Salağım sevgili okur salak. Dün sağolsun Sedat Hoca yorum yazmış bloga. Calculus II‘den kaldığımda yazdığım yazıya. Onu okudum yine moralim bozuldu az önce. Lan ne olurdu ki geçsem?

Arşivimi DVDlere aktarıyorum bu ara harddiskte yer açılsın diye. Gidip bir de onlara kapak bastırıyorum. Kutularına koyunca ne kadar güzel duruyorlar anlatamam. Geçen mesela Big Bang Theory‘e yaptım. Bildiğin orjinal oldu be. Onlarla uğraşıyorum işte evde.

Turkcell VINN


Seval
, 3G modemi aldı kendisine. Birkaç gündür araştırıyoruz. Vodafone acayip kazıkmış onu anladık. Şu an için piyasadaki en mantıklı ve ucuz paket yine Turkcell‘de. Haa, ucuz dediğime bakmayın. Pahalının ucuzu. Şöyle ki, 12 aylık pakette aylık 4 gb kota, 3G VINN E176 hediye, ilk 3 ay 19 lira, sonraki aylar da 49 lira. Ha bir de 31.78 liralık açılış vergisi Turkcell’den hediye. Yani piyasada var olan tarifelerden en güzeli ve en az kazık atanı, en az çakallık yapanı bu. Bir sıkıntı olması durumunda lanet olsun diyip 1 sene dişinizi sıkıyorsunuz işte.

Bu kadar sevgili okur. Daha fazla sıkılma diye bu kadar.

Calculus II’den Nasıl Kaldım?

Aptallar İçin Calculus II

Çalıştım. Gerçekten çalıştım. Son dört gün hocanın sınıfta çözdüğü tüm sorulara çalıştım. Önceki sınavlarda çıkan sorulara baktım. Dersi geçen, ikinciye üçünciye alan herkesle konuştum, onların tavsiyelerine uydum. Hocanın derste anlatırken “bakın bunun gibi bir tane kesin sınavda sorarım” dediği tüm soruları adeta ezberledim. Ama nafile.

İlk vizeden sıfır alınca gidip açıkça hocayla konuştum hocam dersi bırakayım mı diye. Bu cesareti kendimde nerede buldum peki? Bu cesaret bana hocanın iyi niyetine güvendiğim için geldi. Sağolsun o konuşmanın sonunda da Sedat Hocam beni pişman etmedi daha da cesaretlendirdi. Benim ardımdan sıfır alan bir arkadaşım daha gitmiş, ona da finalden 40 al ve geç demiş. Buradan biz de aşağı yukarı hocanın 25 gibi bir değere DD vereceğini anladık.

Final sınavına hazırlandığım son gece kendimce geleneksel hale getirdiğim bir takım duaları edip (!), plakçalarıma Kamuran Akkor‘un Boşver Üzülme isimli LP’sini koydum. Off nasıl arabesk lan! Buraya tıklayıp salağın birinin hazırladığı remixini dinleyebilirsiniz. Ama anlayacağınız üzere şarkının orjinalini ile aynı tadı vermez. O şekilde hazırlandım, moralimi falan ayarladım ve ertesi gün oldu. Ertesi gün okula erkenden gittim. Sabah 10’dan öğlen 3’e kadar ders çalıştık ve sınava girdim.

Sedat Hoca sağolsun orda benim blogun bir reklamını yaptı, acayip hoşuma gitti 🙂 Sınav cidden kolaydı. Yani en azından sorulara baktığımda birşeyler ifade ediyordu. Vize sınavı gibi ne olduğu belirsiz değildi. Yapılabilir bir sınavdı ve gerçekten bende çözmeye başladım.

Çözdüm, çözdüm, çözdüm lan bir de baktım ki 8 tane sorumdan kesin eminim. Yani sonuç bulmuşum. Sınavdan 40 alsam geçeceğimi hesaplıyorum ya 25 sorudan 10 tanesini çözsem bu iş olacak yani. Neyse, beynimi adeta masaya kağıdın üzerine serdim, çok zorladım lan kendimi bildiğin! İki soru da daha sonuç buldum ama işaret farklılığı çıktı. Bende şansıma güvenip, neyine güveniyorsam, bana en yakın gelen iki şıkkı işaretledim. Bilmeyenler için bizim sınavlarda dört yanlış bir doğruyu götürür. Bu yüzden puana da ihtiyacım olduğundan kelli tuttum üç tane soru salladım. Yani üçü yanlış dahi çıksa doğru cevabımı götüremeyecekti.

İşte dananın kuyruğu burada kopmuş. Lan sınavdan 32 aldım! Biraz daha düşününce demek ki önceki sekiz sorumun hepsi doğru olduğuna göre salladığım 5 sorudan sadece 1 tanesi doğru çıkmış, diğer yanlış olan dördü de o doğruyu götürmüş, ben yine yaptığım sekiz sorumla başbaşa kalmışım! Kırk ile geçebilecekken 32 alarak kalmışım.

Hoca bir süre harf notlarını vermedi. Bu sürede Seval, beyhude bir umuda kapılıp belki DD’yi çok çok düşük bişeye verir diye bekledi. Ama ben 32’yi görünce anladım ki bu iş bitti. Ve gerçekten de hoca DD’yi tıpkı düşündüğümüz gibi 25’e vermiş geçen geçmiş, 88 kişi de FF’le kalmış. (Bunların içinde sınavlara girmeyenler de var.)

Sedat Hoca’ya en ufak bir kızgınlığım ya da kinim yok. Ben şansıma küfrediyorum. Aslına bakarsanız bir de ilk vizeye kızıyorum. Bu sisteme kızıyorum, bu sistemin başarısızlık getirdiği apaçık ortada olduğu halde halen daha hiç bir şey yapmayanlara kızıyorum. Bir sistem denediniz ve olmadı, tutmadı sisteminiz.

Bu yaz tatilini de tıpkı birinci sınıfta olduğu gibi boşu boşuna heba etmiş oldum. Verdiğim paraya mı yanayım harcadığım emeğe mi? Hangisine? Üstelik bir de ortalamam düştü. Ey adalet, neredesin? Öldün mü?

Calculus II Vizesi, Doğum Günüm

Görmemişin katanası ve ben

Yaz okulunda malum para verip iki tane sınav hakkı satın alıyoruz. Bu ifadenin aslında hoş karşılanmayacak türden olduğunu biliyorum. Ama kızıyorum gerçekten. Calculus II‘nin ilk vizesini olduk salı günü. Daha önceki vizelere de baktık o kadar, bu kadar kazığını görmedim ben! Hocamız elbette daha iyi bilir ama bu sınavı bu şekilde hazırlamasının amacını, mantığını bir türlü anlayamadım. Yani tamam, biz de başka okullardaki gibi yaz okuluna geldik, hoca bizi geçirsin demiyoruz. Biliyorum ki yaz okulundan hocanın aldığı para muhtemelen çok da tenezzül edilmeyecek bir miktar. Geçen seneki fizik hocamızın dediği cümle bu aynen.

Bilmiyorum işte, kızgınım kısacası. Malum bir de annemin ameliyat durumu, misafirler vs derken bu vizeyi kurban ettik işin gerçeği. İnşallah umudumuz, başımızın tacı Sedat Hoca, final sınavını hayır dualarıyla vermemizi sağlar da bir ömür sağlığına duacı olurum 🙂

19 Temmuz’da da malum 22 senelik bir geleneğin devamı olan doğum günüm vardı. Ertesi gün matematik sınavının olduğunu düşünerek hiç bir şey yapmadan, gerçi sırf doğduğum gün diye özel bir şey de yapmam gerekmiyor artık saçma geliyor, geçirdim. 20 Temmuz her ne kadar Calculus II sınavından çuvallamış olsam da hem annemin hastaneden çıktığı hem de dayımın süpriz yapıp ufak bir kutlama tertiplediği harika bir gün olarak aklıma kazındı. Bu harikalığa bir de Sedat Hoca’nın çarşamba ve perşembe ders yapmayacağını söyleyerek ertesi günü düşünmeden film izlememi sağlaması, bu krallığı yapması eklenince daha bir tadından yenmez oldu.

Yakın zamanda hayatımdaki önemli devrelerden birisini kapatacağım gibi geliyor bu aralar. (Bu cümleyi bir daha okudum da hata nerede bulamadım.)  Doğum günümün en sevdiğim yanı her ne kadar çoluk çocuk işi gibi görünse de halen daha sevdiğim ve beni acayip mutlu eden doğum günü mesajları oldu. Çok iyi tanıdığım insanların kutlamadığı ama çok az tanıdıklarımın da çok samimi bir şekilde kutladığı bir doğum günü oldu. Şaşırdım ve mutlu oldum 🙂 Üşenmeden herkese cevap yazdım. Özelden atana özelden, sözelden atana sözelden cevap verdim. Ama mutlu oldum. Mutlu olmaya ihtiyacım var zira. Kimdi lan hatırlamıyorum birisi Mesut “zira” sözcüğünü çok fazla kullanıyorsun demişti. Sercan sen miydin lan?

Volkan ve Halil‘le ekimde ölmezsek bir metal festivali düzenliyoruz. Yavaş yavaş hazırlanmaya başladık. İyi olacak bakalım. İşte bu festivale kadar bu mutlu havamı koruyabilirsem acayip başarılı olurum gibi geliyor 😀

Doğum günüm kutlu olsun 🙂